Ukrayna’nın gözde turistik kentlerinden biri olan Lviv, vizesiz seyahat edilebilmesinden dolayı seyahat severlerin gezi rotasında yer alan, mimarisi ile Ukrayna’nın diğer şehirlerinden ayrılan, Ukrayna’nın Polonya sınırındaki şehri. Pasaport ya da vize ile uğraşmadan yalnızca çipli kimlik ile seyahat edebileyim, ucuza gezeyim, üstüne bir de yakın bir yer olsun, bir kaç gün içinde gezip döneyim derseniz Lviv doğru adres deriz !
Lviv’de İklim
Seyahatlerimizde bizi kısıtlayan şeylerden biri gideceğimizin yeri iklimi oluyor. Sizleri bilmem ama biz uçak biletimizi almadan önce seyahat planladığımız tarih aralığında geçmiş yılın hava durumunu şöyle bir yoklarız. Hem ona göre bir valiz hazırlamak, hem de seyahate uygun bir dönemde gezmek için. Lviv’e seyahatimizi Kiev gezimizin hemen ardından eylül ayının ortalarında gerçekleştirdik. Kiev’e göre Lviv daha iç kesimde kaldığından karasal iklimin etkisi daha çok görülüyor. Seyahatimiz boyunda hava 13-15 derece aralığındaydı. İtiraf etmeliyim ki, şehre vardığımız ilk sabah ayazı görünce gezemeyeceğiz diye korkmuştuk ancak korktuğumuz gibi olmadı. Yine de daha sıcak bir dönemde gezmek isterseniz eylül ayının başı daha uygun olacaktır. Bizce Mayıs-Eylül arası Lviv’i gezmek için uygun zamanlar.
Lviv’e Ulaşım
Lviv’de tek havalimanı bulunmakta; o da Lviv Danylo Halytskyi Uluslararası Havalimanı. Buraya THY ya da Pegasus ile İstanbul’dan direk uçuş ile ulaşmak mümkün. Ya da Ukrayna Havayolları ile Kiev aktarmalı uçuş yapabilirsiniz. Bizim gezi planımız Kiev + Lviv’i içerdiğinden Kiev’den Lviv’e geçmemiz gerekiyordu. Başlangıçta bu geçişi uçakla yapmayı planlamıştık ancak yataklı trenle geçmenin daha keyifli olacağını karar verdik ve trenle seyahatimizi gerçekleştirdik. Bizim için çok keyifli geçen yataklı trenle yolculuk deneyimimiz hakkında detaylı bilgi isterseniz şu yazımızı okuyabilirsiniz.
Lviv Tren İstasyonundan Şehir Merkezine Ulaşım
Lviv seyahatimizin bizce en ilginç yanı Lviv tren istasyonu deneyimimizdi. Kiev’den gece 22.37 trenine bindik ve sabaha karşı 06.00 gibi Lviv tren istasyonundaydık. Varış saatimizin çok erken olması, konaklama check in saatimizin de öğleden sonra olması sebebiyle tren istasyonunda bir kaç saat geçirip ardından şehir merkezine inmeye karar verdik. Tren istasyonunda bekleme salonları var, ancak berbat durumdaydı, üstelik de kalabalıktı. Trenden inmemizle birlikte zaten koltukların hemen hepsi doldu. Eşyalarımızla birlikte ne yapacağımızı bilmeden ortalarda dolanırken ücretli bir bekleme salonuna denk geldik. Hem kalabalıkta tedirginlik duymamız hem de bekleyecek bir yere ihtiyacımızın olması sebebiyle burada vakit geçirelim dedik. Şansımıza içeride pek kimse de yoktu. İçeride yalnızca oturma grupları var, tuvalet yer almıyor. Tuvalet ihtiyacı için istasyon içinde wc leri kullanmak durumundasınız. Ücretli bekleme salonu saat başı ücret tarifesi üzerinden çalışıyor. Biz kişi başı 80 UAH ödeyerek burada iki saat zaman geçirdik.
Tren istasyonundan ayrıldıktan sonra 31 numaralı otobüs ile Rynok meydanında yer alan Airbnb evimize doğru yola koyulduk. Siz de bizim gibi Rynok Meydanı’na gidecekseniz otobüsün yanı sıra 1,6 ve 9 nolu tramvayları da kullanabilirsiniz.
Lviv’de Şehir İçi Ulaşım
Lviv’de gezilecek yerler genelde birbirine yürüme mesafesinde olduğundan şehri yürüyerek keşfetmek mümkün. Yürümek istemezseniz tramvay, otobüs, troleybüs gibi seçenekler de mevcut. Lviv’de ulaşım konusunda sıkıntı yaşayacağınızı düşünmüyoruz, yürüyerek bir çok yeri gezebilirsiniz.
*Yürüme: Bir şehri keşfetmenin en güzel yolu bizce yürümek. Lviv küçük bir şehir olduğundan hemen her yere yürüyerek ulaşabilirsiniz. Özellikle şehrin kalbi konumunda olan Rynok Meydanı ve çevresi yürüyerek keşfedilmeye müsait.
*Tramvay: Seyahatimiz boyunca iki kere kullandık, ücreti 5 UAH. Bileti tramvayın içinde şoförden satın alıyorsunuz. Bizim tramvay ile ilgili şöyle kötü bir tecrübemiz oldu. Çok kalabalıktı ve tramvaya ortadan binmek zorunda kaldık. Ön tarafa ilerleyemedik, para da uzatamadık. 5 dk içerisinde biz bilet almaya fırsat bulamadan kontrol oldu ve maalesef kişi başı 105 UAH ceza ödemek zorunda kaldık 🙁 Derdimizi anlatmaya çalıştıysak da olmadı. Görevli bayan hiç bir şekilde ingilizce konuşmadı, bizi de konuşturmadı. Biz de turistlere nasıl muamele ettiklerini görmüş olduk. Böyle bir duruma düşmemek için mutlaka önden binin ve biletinizi cam kenarında yer alan delgeçlerle delmeyi unutmayın deriz.
*Otobüs: Lviv’de en popüler ulaşım araçlarından olan otobüsler geniş bir ulaşım ağına sahip. Tren istasyonundan konaklama yapacağımız yere gitmek için bir kere kullandık. Ücreti 7 UAH.
*Troleybüs: Troleybüs de Lviv toplu taşımasında önemli bir yere sahip. Seyahatimiz boyunca hiç ihtiyacımız olmadığından kullanmadık.
*Uber: Lviv’de Uber de yaygın olarak kullanılıyor, seyahatimiz boyunca genelde yürümeyi tercih ettiğimizden biz kullanmadık.
Lviv’de Konaklama
Gelelim Lviv’de konaklama hususuna. Lviv’de başlangıçta otelde konaklamayı düşünmüştük ancak gideceğimiz dönemde uygun fiyatlı otel bulamamamız sebebiyle Airbnb‘den ev kiralamaya karar verdik. Birlikte ilk Airbnb deneyimimiz oldu ve çok memnun kaldık. Apartman çok eski olmasında rağmen, ev tadilat geçirmiş ve yeni durumdaydı. Küçük bir salon, mutfak ve yatak odasından oluşan sevimli bir evdi. O kadar güzel dekore edilmişti, evi çok sevdik. Şehrin kalbi olan Rynok Meydanı’nda yer alıyordu. Dolayısıyla gün içinde bir kaç kez dinlenip tekrar dışarı çıkma şansımız oldu. Siz de bizim gibi şehri yürüyerek keşfedeyim, cafelere, restoranlara yakın olsun derseniz Rynok Meydanı ve çevresinde konaklamayı düşünebilirsiniz.
Kaldığımızın evle ilgili detaylı bilgiye ulaşmak isterseniz şu yazımızı okuyabilirsiniz.
Lviv Gezilecek Yerler
Lviv seyahatimizi 3 gün konaklamalı olacak şekilde planlamıştık. Şehir küçük olunca 2 günde gezip bitirdik, 3. gün de bonus oldu bize. Bizce gezip görmek için Lviv’e 2 gün ayırmak yeterli olacaktır. Lychakiv Mezarlığı hariç diğer yapılar Rynok Meydanı civarında toplanmış durumda olduğundan yürüyerek hemen hepsine ulaşabiliyorsunuz. Dolayısıyla 2 gün oldukça rahat yetiyor.
Lviv gerek mimarisi gerekse şehir yapısı olarak Kiev’den çok farklı. Kiev’deki gibi devasa caddeler, kocaman binalar, kompleks manastır yapıları burada yok. Lviv’i daha çok eski kent meydanı gibi düşünün. Tarihi yapılar Rynok Meydanı etrafına toplanmış durumda. Lviv’i görenler tarihi dokusu itibariyle Prag ya da Polonya’ya benzetebilir. Zaten İkinci Dünya Savaşı sırasında da Polonyalıların yaşadığı bir şehirmiş. Kiev’den sonra Ukrayna’nın en çok turist alan şehri olan Lviv, tarihi yapılarının yanı sıra ilginç cafeleri, mekanları ile de ün yapmış durumda. Hatta o kadar ün yapmış ki Lviv tarihi yapılarından ziyade mekanları ile anılır hale gelmiş durumda. Lviv’e gitmeden önce, seyahatimizle ilgili araştırma yaparken okuduğumuz bloglardan yola çıkarak Lviv’de pek gezilecek yer olmadığı kanaatindeydik. Çünkü hemen her blogda Lviv’in birbirinden ilginç konsept mekanları anlatılıyordu. Ancak gezilip görülecek bir çok yapı olduğunu keşfedince rotamızı ona göre belirledik. Gezip gördüğümüz yerlere de aşağıdaki haritada yer verdik.
https://drive.google.com/open?id=1tuX4oOIrIGaEAplCLxmSQ5njUtEjuows&usp=sharing
Pazar Meydanı (Rynok Square)
Yazımız boyunca adını sık sık duyduğunuz ve duyacağınız Lviv’in kalbinin attığı yer Rynok Meydanı! UNESCO Dünya Miras Listesi’ne de girmeyi başarmış şehrin en ünlü meydanı burası. 16-17. yy’dan kalma tarihi yapılarla çevrili bu meydan adeta şehrin odak noktası konumunda. Lviv seyahatiniz boyunca vaktinizin çoğunu burada geçireceksiniz. Dolayısıyla konaklamanızı buradan veya yakın çevresinden planlamanız sizin için kolaylık olacaktır.
Rynok Meydanı’ndaysanız eğer birçok yapıya yürüyerek ulaşılabilir, restoran ve cafelerle çevrili bu meydanda yemek yiyebilir, kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Ayrıca Rynok Meydanı bir çok hediyelik eşya dükkanına da ev sahipliği yapıyor, sevdiklerinize hediye almak isterseniz doğru yerdesiniz. Meydanın tam ortasında Belediye Binası yer alıyor, kulenin tepesine çıkarsanız eğer Rynok Meydanı’nı kuş bakışı izleyebilirsiniz.
Bernardine Kilisesi (Bernardine Church and Monastery)
17.yy’da inşa edilen Barok ve Rönesans mimarisinin özelliklerini taşıyan bu yapı Lviv’in savaş dönemlerinde savunma binası olarak da kullanılmış. Rynok Meydanı’ndan yürüyerek ulaşabileceğiniz bu kiliseyi ücretsiz olarak gezebilirsiniz.
Boim Şapeli (The Boims’ Chapel)
Boim şapeli 1609-1615 yılları arasında inşa edilmiş, 1970 yılında ise UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınmış. Aslında Boim ve ailesinin şapeli olarak biliniyor. Dışarıdan bakınca siyahlaşmış taşları ile dikkat çeken bu şapelde Boim ailesinin 14 üyesinin gömülü olduğu biliniyor. İlk bakışta o ürperticiliği sizi içeriye girmeye davet etse de aslında içeride görüp görebileceğiniz pek bir şey yok. İçerisi oldukça küçük ve tek mekandan oluşuyor. Girişi ücretli, kişi başı 30 UAH.
Dışarıdan dikkatli bakarsanız kubbenin en tepesinde ilginç bir şey görecekseniz, İsa çarmıhın önünde düşünür vaziyette oturuyor. Daha önce gördüğümüz kiliselerde böyle bir şeye denk gelmemiştik. Eğer içine girerseniz ince ince işlenmiş görkemli kubbesine göz gezdirmeyi ve fotoğraflamayı unutmayın deriz. Rynok Meydanı‘ndaysanız buraya yürüyerek ulaşabilirsiniz.
Dominik Katedrali (Dominican Catedral)
Lviv’e gelmişken görülmesi gereken yerlerden biri olan Dominik Katedrali barok mimarinin güzel örneklerinden. Giriş kubbesinin üstünde bir yazı dikkatimizi çekiyor. Okunabilir büyüklükte ”Zafer Tanrı’nındır.’‘ anlamına gelen ”Soli Deo Honor Et Gloria” cümlesi yer alıyor. Lviv’in en eski yapılarından biri olan katedralin içi görülmeye değer, girişi de ücretsiz. Rynok Meydanı‘nın bir arka caddesinde yer aldığından kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Ermeni Katedrali (Armenia Cathedral of Lviv)
Ermenilerin önemli dini yapılarından biri olan Ermeni Katedrali, 14.yy’ da Kars’taki Ani Katedrali örnek alınarak inşa edilmiş. UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan yapı, Ermeniler için büyük öneme sahip. İçerisi diğer kiliselerden çok farklı, ağır bir havası var. Bu eşsiz yapıyı mutlaka görmelisiniz. Hem Gotik mimari, hem Rus mimarisi, hem de Ermeni mimarisinin izlerini görebiliyorsunuz. Rynok Meydanı civarındaysanız bir arka caddesinde yer alan bu yapıyı kolaylıkla bulabilirsiniz.
Lychakiv Mezarlığı (Lychakiv Cemetry)
Seyahatimiz boyunca genelde yürümeyi tercih etmemize rağmen şehir merkezinden bir tık uzakta olmasından sebep Lychakiv Mezarlığına ulaşım için 7 numaralı tramvayı kullandık. Rynok Meydanı’ndan bindik, mezarlığın hemen önünde indik.
Siz hiç bir mezarlığa girmek için para ödediniz mi? Lviv’de bu mezarlığı gezmek isterseniz kişi başı 40 UAH giriş ücreti var. Mezarlık ziyaret etmek kulağa biraz garip gelse de burası bildiğimiz mezarlıklara pek benzemiyor. Gözünüzde normal bir mezarlık canlanmasın, burası açık hava müzesi gibi. Her tarafı heykellerle süslü, heykeller adeta birbirleriyle yarışıyor. Şehrin önde gelen isimlerinin, politikacıların, sanatçıların, şairlerin mezarları burada yer alıyor.
42 hektarlık alana yayılan mezarlıkta ayrıca şehitler için ayrılmış bölümlerde var. Osmanlı Devleti’nin de Almanya ve Avusturya-Macaristan’ın yanında müttefik olarak yer aldığı ve Ruslara karşı savaştığı 1. Dünya Savaşı Galiçya Cephesinde şehit düşmüş askerler burada yatıyor.
Aziz George Katedrali (St. George’s Cathedral)
1744-1760 yılları arasında inşa edilmiş barok-rokoko mimari özelliklerini taşıyan St. George Katedrali şehri tepeden görebilecek bir konumda yer alıyor. Lviv’deki diğer kiliselere göre daha kompleks ve büyük bir yapı. Geniş bir avlusu var ve iç mekanı oldukça gösterişli.
Olha ve Elizabeth Kardeşler Kilisesi (Church of Sts. Olha and Elizabeth)
1911 yılında yapılan Olha ve Elizabeth Kardeşler Kilisesi gotik mimarinin güzel örneklerinden. Dışarıdan bakınca oldukça etkileniyorsunuz, karşısına geçip detaylarına saatlerce bakasınız geliyor, içi ise bir o kadar sade. Girişi ücretsiz. Konum itibariyle Lviv tren istasyonuna yakın bir noktada yer alıyor. Rynok Meydanına çok yakın değil ancak biz yürüyerek gitmeyi tercih ettik. Dilerseniz 1 numaralı tramvayı kullanabilirsiniz.
Lviv Belediye Binası ve Ratusha Kulesi (Lviv Town Hall and Ratusha Tower)
Rynok Meydanı tam da Belediye binasının çevresine konumlanıyor. Belediye binası Ratusha Kulesini de bünyesinde barındırıyor. Kule’ye çıkmak için belediye binasının içine giriyorsunuz. İnsanlar mesaide, belediye aktif durumda çalışıyor. Belediye aktif durumda çalışırken, kulenin böyle turistik hale dönüşmesi bize çok ilginç geldi. İçerideki okları takip ederek kuleye çıkılacak kapıyı buluyorsunuz. Kapının olduğu noktaya kadar asansörle çıkarsanız, sizin için büyük kolaylık olur. Çünkü sonrasında kulenin tepesine tırmanmak için epey bir merdiven çıkmanız gerekiyor.
65 m yüksekliğe sahip kulenin tepesine çıkmak için 350 ahşap merdiveni çıkmanız gerekiyor. İlk başta gözümüz korksa da başarabiliriz dedik ama sonlara doğru zorlandığımızı itiraf etmeliyim, hem merdivenler daralıyor, hem de dikleşiyor 🙂 Yine de en tepeye çıktığınızda bu manzaraya değermiş dedirtiyor. Tüm Lviv ayaklarınızın altında, şehri panoramik olarak izleyebiliyorsunuz. Ücreti ise kişi başı 40 UAH.
Lviv Latin Katedral (The Latin Cathedral)
14. yy’ da inşa edilen yapı 6 sene sonra geçirdiği yangında yıpranmış ve ardından tadilatlar geçirmiş. Lviv’ in en etkileyici yapılarından olan Latin Katedrali Gotik, Barok ve Rönesans mimari stillerin özelliklerini taşıyor. Rynok Meydanı ile Katedralna Meydanı’nın kesişiminde, Boim Şapeli’nin arkasında yer alıyor.
İtalyan Avlusu (Italian Courtyard)
İtalyan Avlusu mimarisi sebebiyle en çok görmek istediğimiz yerlerden biriydi. Google haritalarda yerini aratmamıza rağmen bulmakta epey zorlandık. Meğer defalarca önünden geçip durmuşuz. Yerini kolaylıkla bulmanız için Rynok Meydanı 6 numarada yer alan kapıdan girerek buraya ulaşabileceğinizi belirtmek isteriz 🙂
Rönesans döneminin güzel örneklerinden biri olan bu avlu, sakız sardunyalarıyla size adeta İtalya’da hissettiriyor. İçerisi fotoğraf çekilmek için çok uygun, burada güzel kareler yakalayabilirsiniz. Giriş ücretli, kişi başı 10 UAH. Ayrıca 2.katta Lviv Tarihi Müzesi yer alıyor, ancak gittiğimiz sırada kapalı olduğundan biz giremedik. Eskiden mahkeme olarak kullanılan avlu, şimdi cafe/restoran olarak kullanılıyor. İçeriyi gezdikten sonra dilerseniz burada bir kahve molası verebilirsiniz.
Lviv Opera Binası (Lviv National Academic Opera and Ballet Theatre named after Solomiya Krushelnytska)
Mimarisi ile göz kamaştıran, sanatseverlerin uğrak noktası Lviv Opera Binası! 1900 yılında inşa edilen bu güzel yapı Avrupa’nın en güzel opera binalarından biri kabul ediliyor. Lviv seyahatinizi planlarken etkinlik takvimine de bir göz atmak isterseniz şu sayfayı inceleyebilir, online bilet satın alabilirsiniz. Vaktiniz varsa dışarıdan bakmak yerine içine de bir göz atın deriz. İçeriye ücret karşılığında gezmek amaçlı girebiliyorsunuz. Rynok Meydanı’ndan buraya yürüyerek ulaşabilirsiniz.
Lviv Kayıp Oyuncak Müzesi (Yard of Lost Toys)
Lviv’deki ilginçliklerden biri de Kayıp Oyuncak Müzesi. Daha önce böyle bir şey görmediğimiz için ilk bakışta biraz garip gelse de öyküsü insanı gülümsetiyor. Lviv’in eski mahallerinden birinde bir adamın bulduğu kayıp bir oyuncak bile başlıyor buranın öyküsü. Adam oyuncağın sahibi gelip alır belki diyerek buraya bırakıyor. O günden beri de bir sürü kişi buraya gelip 2. el oyuncak bırakıyor. Böylece burada müzeden ziyade 2. el bir oyuncak bahçesi oluşmuş durumda. Ayıcıklar, goriller, aslanlar, bebekler ne ararsanız var, hepsi de öyle kendi halinde duruyor. Açık alanda durduklarından biraz yıpranmış durumda olsalar da özenle yerleştirilmişler. Burası aslında eski bir apartmanın arka bahçesi gibi, yeri de Rynok Meydanı’na yürüme mesafesinde.
Lviv Yeme & İçme
Lviv seyahatinizden önce Lviv’deki restoran ve cafeleri araştırmaya başladıysanız Lviv’de bir çok ilginç konsept mekan olduğunu görmüşsünüzdür. Biz bunlara pek gitmeyi tercih etmedik ancak yeme&içme için gittiğimiz yerleri aşağıda sıraladık. Bunlardan bir kısmı da Kiev’de denediğimiz ve beğendiğimiz mekanlardı.
Lviv Croissants
Ukrayna seyahatimiz boyunca kahvaltılarımız tek adresi Lviv Croissants oldu desek yeri. Lviv Croissants’ın çeşit çeşit yaptığı tuzlu kruvasanları var. Sandviç biçiminde hazırlıyorlar, İngilizce menüleri de bulunuyor. Burada iki kişilik kahvaltının bize maliyeti 136 grivna oldu. Kiev yazımızda da bahsetmiştik, çikolatalı muzlu kruvasanları gerçekten enfes, giderseniz mutlaka deneyin 🙂
Yurashky
Ermeni Kilisesi’nin hemen dibinde köşede yer alan şirin mi şirin bir dükkan burası. El yapımı enfes kurabiyeleri var. Siz de benim gibi şeker hamurlu kurabiyeleri seviyorsanız buraya mutlaka uğrayın derim. Dilerseniz sevdiklerinize hediye götürebilirsiniz. Şu elimde görmüş olduğunuz Lviv yazılı kurabiyenin fiyatı 62 grivna.
Pizza Celentano
Burayı Kiev’de denemiş ve çok sevmiştik. Lezzetli pizzalarıyla İtalya’yı aratmayan Pizza Celentano Lviv’de de kurtarıcı mekanlarımızdan oldu. Pizzaları dilim olarak veya bütün olarak alabiliyorsunuz. Biz burada iki kişilik bir yemek için 237 grivna ödedik.
Roshen
Ukrayna’nın önde gelen şekerleme grubuna ait bir işletme olan Roshen’de bir çok kurabiye, şekerleme, çikolata çeşidini bir arada bulabilirsiniz. Biz hem Kiev’de hem Lviv’de buraya uğramaktan kendimizi alıkoyamadık. Her çikolatası, her şekerlemesi mi güzel olur. Ne aldıysak bayıldık resmen. Siz de buradan hem kendinize hem de sevdiklerinize şekerlemeler/çikolatalar alabilirsiniz.
Puzata Hata
Yine aynı şekilde Kiev’de denediğimiz bir mekan burası. Ukrayna’nın birçok şehrinde şubesi var, tabldot usülü bir restoran. Fiyatları oldukça uygun, Ukrayna’nın geleneksel mutfağına dair bir çok çeşidi burada bulabilirsiniz. Biz burada iki kişilik yemek için 78 grivna ödedik.
Champerigna
Gürcü mantısı Khinkali ile ün yapmış bu mekana biz de mantısını denemek üzere gittik. Mantı bizdeki mantıya göre oldukça büyük ve şekil itibariyle çok farklı. 3 farklı çeşidini yapıyorlar; etli, peynirli ve mantarlı. Birimiz mantarlı, diğerimiz peynirli olarak sipariş verdik. İkisini de çok beğendik. Dilim üzerinden fiyatlandırıyorlar. Biz 4’er dilim sipariş ettik, doyurucu oldu. Burada iki kişilik yemek için 230 grivna ödedik.
Coffee Lab
Lezzetli kahveleriyle ünlü küçük bir kahve dükkanı. Kahvemizi alıp Rynok Meydanı’nda turladık. Burada iki kişi kahve için 62 grivna ödedik.
Lviv Coffee Manufacture
Lviv seyahatimiz boyunca konakladığımız evimiz meğer buranın dibindeymiş. Lviv Coffee Manufacture Rynok Meydanı 10 numarada yer alıyor. Kendisini son gün keşfetmiş olsak da çok sevdik. Lviv de her yer kahve dükkanı, ama burası çok farklı bir mekan. Oturmadan önce tüm katlarını gezmenizi öneririz. Özellikle alt katları sizi çok şaşırtabilir, maden ocağı konseptinde düzenlenmiş, girerken kaskla giriyorsunuz 🙂
Lviv Handmade Chocolate
Lviv kahve ve tatlıları ile öne çıkmış şehirlerden biri. Lviv’de birbirinden güzel kahve dükkanlarını bir arada görebilirsiniz. Lviv Handmade Chocolate de bunlardan biri. Giriş katında çikolata yapımını görüyorsunuz, dükkan öyle güzel kokuyor ki 🙂 Her yerde el yapımı çikolatalar var, satış yapılıyor. Dilerseniz alışveriş yapabilirsiniz. Buraya kadar gelmişken sıcak çikolatasını denemeden geçmeyin deriz. Dantel örtülü masaları, şirin sandalyeleri ile çok cici bir mekan. Biz burada iki kişi kahve ve çikolata için 147 grivna ödedik.
Lviv seyahatimiz hakkında söyleyeceklerimiz bu kadar. Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere!