Son zamanlarda çevrenizden çokça duyduğunuz ister hafta sonu iki günlük, ister Ukrayna’nın diğer şehirleri ile birlikte oluşturduğunuz bir gezi programında yer alacak rota Kiev! Eğer ucuz bilet de yakaladıysanız vizesiz hatta pasaportsuz keyifle gezeceğiniz güzel bir seyahat sizi bekliyor.
Kiev’de İklim
Kiev’de tipik karasal iklim görülüyor. Dolayısıyla yazları sıcak, kışları ise dondurucu soğuklara sahip. Biz seyahatimizi eylül ayı itibariyle gerçekleştirdik. Hava 17-21 derece aralığındaydı. Bizce gezmek için tam idealdi, ne sıcak ne soğuk. Eğer daha sıcak havalarda gezmeyi düşünüyorsanız mayıs ayının ortalarından itibaren yani yaz aylarında buraya gelmeniz uygun olur. Kışın buraya gelmek ise; bizce cesaret ister. Türkiye’ye göre daha kuzeyde yer aldığından kış mevsimi oldukça sert geçiyormuş. Kısacası; Mayıs- Ekim arası Kiev’i gezmek için güzel dönemler, yine de tercih sizin.
Kiev’e Ulaşım & Kiev’e Pasaport/Kimlikle Giriş
Kiev’e İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerden direkt uçuş ile ulaşmak mümkün. Kiev’de iki adet havalimanı bulunmakta, Borispol Havalimanı ve Zhuliany Havalimanı. Biz Ankara üzerinden Ukrayna Havayolları ile Borispol Havalimanına uçarak seyahatimizi gerçekleştirdik. Kiev’e ulaşım ve Kiev’e pasaport ya da çipli kimlikle giriş konusunda detaylı bilgiye ulaşmak isterseniz Ukrayna Gezi Notları yazımızı okuyabilirsiniz.
Borispol Havalimanından Kiev’e Ulaşım
Borispol Havalimanı şehir merkezine 30 km lik bir mesafede yer alıyor. Kiev şehir merkezine ulaşmak için bir kaç seçenek mevcut.
*Tren: Pasazhyrskyi tren istasyonuna bu seçenekle ulaşabilirsiniz. Borispol Havalimanından çıkınca sağ tarafa yönelin, 50 m kadar ilerde tren istasyonu yer alıyor. Gişe istasyonda mevcut. Tren bilet ücreti ise; bir kişi için 80 UAH. Biz bu seçenekle gitmeyi tercih ettik.
*Otobüs: Sky Bus otobüslerini kullanarak şehir merkezine ulaşmak mümkün. Kharkivska metro istasyonu ya da Pivdennyi tren istasyonunda indiriyor. Gideceğiniz yere yakınsa bu seçeneği değerlendirebilirsiniz. Kharkivska 60 UAH, Pivdennyi ise 100 UAH. Detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
*Uber: Uber seçeneğini de mevcut ancak biz kullanmadık.
Kiev’de Şehir İçi Ulaşım
Kiev’de şehir içi ulaşım için metro, otobüs, tramvay,minibüs, füniküler gibi bir çok seçenek mevcut. Nereye gitmek istediğinizi belirledikten sonra Kiev toplu ulaşım araçlarını kolaylıkla kullanabilirsiniz. Biz genelde metroyu tercih ettik, uberi bir iki kere kullandık ve tabi bol bol yürüdük. Ulaşımda dikkatimizi çeken bir nokta, neredeyse tüm şoförlerin ve görevlilerin kadın olması oldu. Bilet gişelerinde, otobüste bilet satışında, şoför koltuğunda hep kadınlar var. Sanırım savaşın etkisi olsa gerek, kadınlar her işte aktif hale gelmişler.
*Metro: Kiev’de mavi, yeşil ve kırmızı olmak üzere 3 adet metro hattı var. Metro istasyonlarındaki gişelerden ya da makinelerden jeton alıp onunla biniyorsunuz. 1 binişlik jeton 8 UAH. Sovyet döneminde sığınak amaçlı inşa edildiği için metrolar çok derinde, dolayısıyla bolca yürüyen merdiven kullanıyorsunuz. Ancak bizdekine göre oldukça hızlı olduğu için hemen iniliyor. Bir de Kiril alfabesi meselesi var. Kiril alfabesi gözünüzü korkutmasın, metro durakları Latince harflerle de yazılmış. Nerede inip nerede aktarma yapacağınızı bildikten sonra metro kullanmak çok kolay. Dilerseniz Metro Kiev uygulamasını cep telefonunuza indirebilirsiniz.
*Otobüs: Otobüsle de şehrin bir çok noktasına seyahat edebiliyorsunuz. Otobüse bindikten sonra içeride görevli bir bayan oluyor. Ondan 8 UAH karşılığında bir bilet satın alıyorsunuz. Burada önemli nokta şu, satın aldığınız bileti cam kenarlarında bulunan delgeç ile delmeniz gerekiyor. Eğer bunu yapmazsanız kontrol olması halinde ceza ödemek zorunda kalırsınız, bu hususu atlamayın deriz.
*Füniküler: Mykhailivska meydanından Podil’deki Poshtava meydanına kadar uzanan kısa bir hatta işliyor. Nizhnyaya – Verkhnyaya stanciya durakları arasında çalışıyor. 1 bilet 8 UAH. Vitraylarla süslü camlarıyla güzel bir istasyonu var. Sırf istasyonun mimarisini görmek için bile binmeyi düşünebilirsiniz 🙂 Bir park içinde, yeşilliklerin arasında gidip geliyor. Yukarıdan aşağıya inen yöne binerseniz Dinyeper nehri manzarasını izleyebilirsiniz.
*Tramvay: Biz genelde metro seçeneğini kullandığımızdan tramvay hattını hiç kullanmadık. Gideceğiniz rota üstündeyse kullanılabilir, ücreti 8 UAH.
*Troleybüs: Toplu taşımanın yaygın olduğu Kiev’de troleybüs de kullanılıyor. Yalnızca bir noktada ihtiyacımız oldu, onun dışında genelde metro seçeneğini kullandık. Yine aynı şekilde ücreti 8 UAH.
*Uber: Metro, otobüs gibi seçeneklerle uğraşmak istemezseniz Uber i de kullanabilirsiniz. Biz seyahatimiz boyunca yalnızca iki kere Uber i kullandık, fiyatları gerçekten çok ucuz.
Kiev’de Konaklama
Seyahatimizden uzun bir zaman önce araştırmaya başlamamıza rağmen açıkçası Kiev’de düzgün bir otel bulmakta zorlandık. Otellerin bir kısmı oldukça eskiydi, bir kısmı da güven vermedi. Hal böyle olunca konaklama tercihimizi Ibis Kiev City Center‘dan yana kullandık. Biz bu seyahatimizde Adios kredi kartı puanlarımızı kullanarak konaklama için para ödemedik. Rezervasyonumuz ise; seyahatimizden yaklaşık iki hafta önce Adios kart aracılığı ile Seturbiz üzerinden yapıldı. Adios kart kullanımı ile ilgili detaylı bilgiye şu yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Ibis Kiev City Center personeli kibar, güler yüzlü; güzel bir otel. Odaları küçük ancak temizdi. Zaten gün boyu dışarıda olduğumuzdan odada pek zaman geçirmedik denebilir. Otel konum itibariyle metroya yürüme mesafesinde, dolayısıyla şehir merkezine ulaşımımız oldukça kolay oldu. Kısacası Ibis’den memnun kalarak ayrıldık.
Kiev Gezilecek Yerler
Kiev seyahatimizi 2 gece konaklama 3 gün gezip görme üzerine planlamıştık. Ancak tahminimizden çok gezilip görülecek yeri olunca aslında Kiev’e 4 gün de ayırsak olurmuş dedik. Bu nedenle gitmeden gezilip görülecek yerlere bakın, ilginiz çeken yerlere göre bir program oluşturun deriz. Gezip göreceğiniz yerleri belirledikten sonra gün sayısı size kalmış. Biz 4 gün de gezsek eminim bu şehre doyamazdık. Yemyeşil parkları, her yerinden tarih fışkıran sokakları, kocaman caddeleri, adeta bir yaş pastayı andıran kiliseleri ile Kiev beklentimizin çok üzerinde çıktı diyebiliriz!
Aziz Volodymyr Katedrali (St. Volodymyr’s Cathedral)
Kiev’i gezmeye St. Volodymyr Katedrali’nden başladık. Aziz Volodymyr Katedrali Ukrayna Ortodoks Kilisesi’nin iki önemli katedralinden biri. Rusya’yı vaftiz eden Aziz Prens Vladimir’e adanmış olan katedral, hac için önemli bir ibadet merkeziymiş. Yeri kırmızı metro hattı üzerinde yer alan Universytet (Університет) durağının hemen karşısında, giriş ise ücretsiz.
Ulusal Opera Evi (National Opera of Ukraine)
1901 yılında hizmete açılan Ulusal Opera Binası, Odessa’daki Opera Binası ile Lviv’deki Opera Binası’nın ardından Ukrayna’nın 3.opera binası imiş. Fransız Rönesans barok mimarinin özelliklerini taşıyan yapı aynı zamanda Güzel Sanatlar Müzesi’ni de bünyesinde barındırmakta. Etkinlik takvimini incelemek veya bilet almak isterseniz şu sayfayı inceleyebilirsiniz. Buraya ulaşmak için ise; yeşil metro hattında Zoloti Vorota (Золоті ворота) durağında inip 300 m kadar yürümeniz gerekiyor.
Altın Kapı (Golden Gate)
11.yy’da şehrin ana kapısı olarak inşa edilen yapı Konstantinopolis’in altın kapısını taklit ederek yapılmış. Orta çağda bir çok değişim geçirdiği için ne yazık ki günümüze orjinalliğini koruyarak gelememiş. Yapı ahşap ve taş kullanılarak inşa edilmiş, üzerinde de altından yapılmış küçük bir kubbe yer alıyor. İstenirse içine girilip gezilebiliyor, biz dışarıdan dolaşıp fotoğraf çekmekle yetindik. Altın Kapı’ya metro ile ulaşmak isterseniz yeşil metro hattında Zoloti Vorota (Золоті ворота) durağı üzerinde yer alıyor, ayrıca Kreşatik Caddesi’ne 10-15 dk. lık bir yürüyüş mesafesinde bulunmakta.
Kreşatik Caddesi (Khreshchatyk Street)
İnanılmaz uzun, kocaman bir cadde burası, şehrin kalbi burada atıyor desek yeri. 1100 m uzunluğundaki caddenin başında Bezarapski Pazarı, sonunda ise Bağımsızlık Meydanı yer alıyor. Caddenin sağında ve solunda mağazalar, restoranlar, cafeler bulunmakta. Cadde boyunca yürürken adım başı üzerinde “кави” yazan ve kahve anlamına gelen sevimli satış büfelerini görebilirsiniz. Hem uygun fiyatlı, hem de denenecek bir sürü çeşit var. Kiril alfabesinin azizliğine uğrasanız da denemekten geri kalmayın 🙂
Kreşatik caddesi hafta sonu ve özel günlerde trafiğe kapatılıyormuş. Burada birçok konser, festival ve çeşitli etkinlikler düzenleniyormuş. Şansımıza pazar günü Kiev’e ayak bastığımızdan biz de bu anlara şahit olduk. Resmen akşama doğru tüm şehir buraya aktı. Kocaman cadde insanlarla dolup taştı, konserler, sokak sanatçıları, stantlar… Siz de denk gelirseniz caddenin bu halini mutlaka görün deriz. Ayrıca otelinizi buraya yakın bir yerden tutarsanız bir çok yere kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
Bağımsızlık Meydanı (Maidan Nezalezhnosti)
Kiev’in ana meydanların biri olan Bağımsızlık Meydanı diğer bir adıyla Maidan, Kreşatik Caddesi’nin sonunda yer alıyor. Ukrayna’nın sembolü haline gelmiş olan bağımsızlık heykeli etrafında konumlanan meydan, bir çok protesto ve gösterilere ev sahipliği yapmış durumda.
Andrevski Yokuşu (Andrevski Spusk)
Andrevski Yokuşu şehrin Podil bölgesinde yer alıyor. Mavi metro hattı üzerinde yer alan Poshtova Ploshcha (Поштова площа) durağında inip füniküler ile tepeye çıkarak sonrasında da yürüyerek buraya ulaşabilirsiniz. Şehrin en cıvıl cıvıl noktalarından biri burası. Yokuş boyunca hediyelik eşyaların satıldığı tezgahlar, restoranlar, cafeler, tablolar, sanat galerileri ile rengarenk binalar size eşlik ediyor. Alışveriş yapmak istiyorsanız tam da yeri. Matruşkalar, yöresel kıyafetler, ahşap ürünler, sovyet döneminden kalma antika eşyalar, askeri ürünler, magnetler, tablolar ve daha niceleri burada bulabilirsiniz.
Yokuşun başında Aziz Andreas Kilisesi yer alıyor. İsmini, İsa’nın on iki havarisinden biri olan Aziz Andreas’tan alan kilise barok tarzda inşa edilmiş bir Ortodoks Kilisesi. Kiliseyi gezmek isterseniz giriş ücreti kişi başı 20 UAH. Kilisesin terasından şehir manzarasını izlemek keyifli oluyor, güzel kareler yakalayabilirsiniz.
St. Michael Altın Kubbeli Katedral (Saint Michael’s Golden Domed Cathedral)
Kiev’in önemli dini yapılarından biri olan katedralin orjinali 12.yy’da inşa edilmiş. 1930’larda değersiz görülerek tahrip edilen katedral sovyetlerin dağılmasıyla birlikte orjinaline sadık kalınarak yeniden inşa edilmiş. Altın kubbeleri, masmavi rengi ile görür görmez sizi adeta bir masal diyarına götürüyor. Mozaikleri ve freskleri ile gerçekten görülmeye değer. Aziz Andreas Kilisesi’ne yakın bir noktada yer alan katedrale yine aynı şekilde mavi metro hattı üzerinde yer alan Poshtova Ploshcha (Поштова площа) durağında inip füniküler ile tepeye çıkarak ulaşabilirsiniz.
Halkların Dostluk Kemeri (Friendship of Nations Arch)
1982’de Ukrayna ile Rusya’nın dostluğu temsil eden bir anıt olarak yapılmış. Zaman içerisinde bu dostluğun bozulması üzerine dikkat çekmek üzere Ukraynalı bir sanatçı tarafından kemerin üzerine çatlak görünümü veren bir sticker yapılmış. Böylece dostluklarının bozulduğu da ilan edilmiş. Kreşatik Caddesi sonunda yer alan parktan geçilerek anıta ulaşılabiliyor. Dinyeper nehri manzarasına hakim bir noktada yer alması itibariyle burada güzel kareler yakalayabilirsiniz. Uzaktan küçük görünmesine rağmen yakına geldiğinizde kadraja sığdırmakta zorlanıyorsunuz.
Hidropark (Hydropark)
Dinyeper nehri üzerinde kurulmuş 188 hektarlık bir ada burası. Adanın kıyı kısmı tamamen kumla doldurulmuş, göle girilip yüzülebiliyor. Ayrıca adada restoran ve cafeler de yer alıyor. Biz Hidropark’a gidemedik ancak siz gitmek isterseniz buraya ulaşmak için kırmızı metro hattı üzerinde yer alan Hidropark (Гідропарк) durağını kullanabilirsiniz.
Mağaralar Manastırı (Pechersk Lavra)
Oldukça geniş bir arazi üzerine kurulmuş olan Mağaralar Manastırı Ukrayna’daki en önemli dini yapılardan biri olmasının yanı sıra Unesco Dünya Miras Listesi’nde de yer alıyor. Avrupa’daki Ortodokslar için de önemli bir dini merkez olan Mağaralar Manastırı bünyesinde altın kubbeli, beyaz ve yeşilin uyumu ile inşa edilmiş 18 adet manastır bulunduruyor. Bunlardan kimisi ücretsiz ziyaret edilebilirken kimisi ücretli. Ortodoks inancına göre hacı olmak için burada ibadet etmiş olmak gerekiyor.
Mağaralar Manastırı’na girmek için giriş kapısını bulmakta epey zorlandık, sonunda da bambaşka bir yerden girdik. Siz siz olun üstteki görselde yer alan 1 numaralı Trinity Gate Church adlı kapıdan girildiği aklınızda olsun 🙂 19 numaralı güney kapısından kapıdan hacı adayları girebiliyor. Bu kısımda fotoğraf çekmemeye özen gösterin, hoş karşılanmıyor. Manastırların içinde de çoğu yerde fotoğraf çekemiyorsunuz. Burayı detaylı gezmek isterseniz yaklaşık üç saatinizi ayırmanız gerekiyor.
Mağaralar Manastırı isminin verilme sebebi ; manastırın altı kısımlarında içlerinde mezarların olduğu mağaraların yer almasıymış. Mağaraların olduğu kısımda bu mağaralarda yaşayıp ölen keşiş ve papazların mumyalanmış cam tabutları yer alıyor. Mağaraları gezmek için bayanların uyması gereken kıyafet kuralları var. Benim üzerimde pantolon vardı, onun üzerine giymem için mutfak önlüğüne benzer bir kıyafetle, başımı örtmem için bir örtü verdiler. Mağaraların bulunduğu kısmı gezmek ücretsiz. Ancak içeride elektrik yok, dolayısıyla zifiri karanlık. Girişinde mum satılıyor, alırsanız en azından önünüzü görme şansınız olur. İçerisi çok dar ve kalabalık, her tarafta hacı adayları ve papazlar var.
Önünde kocaman bir paskalya yumurtasının yer aldığı çan kulesi 96,5 m yükseklikle manastırın en yüksek binası. Girişi ücretli. Buraya mutlaka girmenizi öneririz. 3. kattan sonra kocaman bir çanın yer aldığı ayrı bir kat var. Oraya çıktığınızda Dinyeper nehri eşliğinde Kiev manzarası size eşlik ediyor. Mağaralar Manastırı’nın bir çok yapısını hatta Anavatan Heykeli’ni buradan seyretmek oldukça keyifli. Kırmızı metro hattı üzerinde yer alan Arsenalna (Арсенальна) durağında inip ardından 24 no’lu otobüs veya 38 no’lu troleybüse binerek buraya ulaşım sağlayabilirsiniz.
Mariinsky Park
Alman edebiyatçı Goethe Kiev için ”İçinde parklar olan şehirler gördüm ama parkın içinde şehri ilk kez görüyorum.” diye boşuna dememiş. Her yanı yemyeşil, her yanı park. Hatta trafikte sağınızdan solunuzdan araç geçerken refüjde bir parkın içinden yürüdüğünüzü düşünün. Kiev tam da böyle işte !
Mariinsky Park bunlardan yalnızca biri. Şehrin en bilinen parklarından, yürüyüş yapmak için de ideal. Parkın hemen bitişiğinde 1744′ lü yıllarda Rus imparatoriçesi Elizaveta Petrovna tarafından yaptırılan, barok tarzda inşa edilmiş Mariyinsky Sarayı yer alıyor. Cumhurbaşkanının özel törenlerinde, uluslararası konferanslarda kullanılıyor. Ayrıca parkın içinde İtalyan asker Luigi Peduto ve Ukraynalı kadın Mokryna Yurzuk‘un heykeli yer alıyor. Kısaca hikayelerinden bahsedecek olursak; İkinci Dünya Savaşı sırasında bir toplama kampında tanışan bu ikili dillerini bilmemelerine rağmen birbirlerine aşık olurlar. Savaş sona erdiğinde ise; özgürlüklerine kavuşurlar ancak birlikte olamazlar. Luigi İtalya’ya döner, Mokryna ise Ukrayna’da kalır. Yıllar sonra 2004’de bir tv programı sayesinde birbirlerini bulan çiftin hikayesi herkesi o kadar etkiler ki, Tv yetkilileri onların ölümsüz aşkı anısına bu heykeli dikmeye karar verir. Heykelin bir kopyası da Luigi’nin memleketi Castel San Lorenzo’da inşa edilir.
Parkın yakınında kırmızı metro hattı üzerinde yer alan Arsenalna (Арсенальна) metro istasyonu var. Orada inip yürüyerek parka ulaşabilirsiniz.
İkinci Dünya Savaşı’nda Ukrayna Tarihi Müzesi (National Museum of the History of Ukraine in the Second World War)
Müze açıldığı yerden günümüze gelene kadar iki kere taşınmış. İlk açıldığı anda ismi Büyük Yurtseverlik Savaşı Müzesi olmasına rağmen 2015 yılında Ukrayna parlamentosunun aldığı kararla binalardan, caddeler komünistliği çağırıştıran kelimelerin kaldırılmasıyla müzenin ismi İkinci Dünya Savaşı’nda Ukrayna Tarihi Müzesi olarak değiştirilmiş. Müzenin girişinde ”Kahramanlar ölmez, sonsuza kadar yaşar.” sözü sizi karşılıyor. Müzenin hem iç mekanları, hem dış mekanları gezilebiliyor. İçerisinde askerlere ait kişisel eşyalar, savaş sırasında geçen yazışmalar, madalyalar, Alman Ordusunun kullandığı işkence aletleri kısacası savaşa dair ne varsa burada yer alıyor. Müzenin üst katında etkileyici bir fotoğraf sergisi var. Açık alanda ise; tanklar, uçaklar ve çeşitli heykeller yer alıyor.
Kiev’ deyseniz savaş yıllarının acımasızlığını, gerçekliğini görebileceğiniz bu müzeyi mutlaka ziyaret edin deriz. Savaş müzesi Kiev’ in Perchesk bölgesinde yer alıyor. Mağaralar Manastırı ile aynı güzergahta yer aldığından yine aynı şekilde kırmızı metro hattı üzerinde yer alan Arsenalna (Арсенальна) durağında inip ardından 24 no’lu otobüs veya 38 no’lu troleybüse binerek buraya ulaşım sağlayabilirsiniz.
Anavatan Heykeli (Rodina Mat / Motherland Monument)
İkinci Dünya Savaşı’nda Ukrayna Tarihi Müzesi ile aynı arazi üzerinde yer alan bu anıt heykel o kadar devasa ki şehrin bir çok noktasından görülebiliyor. Yevgeniy Vuçetiç isminde Sovyetler Birliği döneminde yaşamış bir heykeltıraş tarafından Nazi-Sovyet Savaşı anısına inşa edilmiş. Paslanmaz çelikten yapılan bu anıt heykel kompleksin merkezinden 62 m yüksekliğe ve toplamda 102 m yüksekliğe sahip olup 530 ton ağırlığındaymış. Heykelin sağ elinde tuttuğu kılıç 16 m uzunluğunda ve 9 ton ağırlığa sahipmiş. Kılıcın ucu kesik. Neden derseniz; Mağaralar Manastırı’nın hacından daha yüksek olduğu için kesilmiş. Sol elinde ise; Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği armasının yer aldığı bir kalkan var.
Aziz Sofya Katedrali (St. Sophia Cathedral)
11.yy’ da inşa edilen yapı Ayasofya Katedrali ismiyle de biliniyor. UNESCO Dünya Miras Listesi’ nde yer alan yapı 2007’de yapılan oylamaya göre Ukrayna’nın yedi harikasından biri seçilmiş. 1000 yıllık bir geçmişe sahip olan kathedralin içinde yer alan mozaik ve freskler, dünyanın o dönemden kalma en büyük fresk ve mozaikleri koleksiyonunu teşkil ediyormuş.
Kathedral yapısı 17.yy’ da etrafına yemekhane, çan kulesi, fırın gibi yapıların eklenmesiyle büyük bir kompleks haline dönüşmüş. Kathedrali gezmek isterseniz içindeki bölümler farklı farklı ücretlendiriliyor. Bilet gişesinin yanında hangi kısmın nasıl ücretlendirildiği ile ilgili detaylı bir tablo var. Biz Kiev’i farklı noktalardan tepeden gördüğümüz için çan kulesine çıkmadık. Buraya ulaşmak için yeşil metro hattında yer alan Zoloti Vorota (Золоті ворота) durağında inip yürüyebilirsiniz ya da Kreşatik Caddesinden yürüyerek ulaşabilirsiniz.
Taras Shevchenko Park
Konum itibariyle Taras Shevchenko Ulusal Kiev Üniversitesi’ nin yanında yer alan Kiev’ in güzel parklarında biri. Burada uzanma koltuğu şeklinde tasarlanmış banklarında kitap okuyabilir, sokak sanatçılarından müzik dinleyebilir, şehrin ortasında yeşilliğe doyabilirsiniz. Buraya ulaşmak için en yakın metro durağı ise; mavi metro hattı üzerinde yer alan Ploscha Lva Tolstoho (Площа Льва Толстого) durağı.
Arsenalna Metro İstasyonu
Bu istasyona neden ayrı bir başlık açtın derseniz Arsenalna metro istasyonunun bir ayrıcalığı var. Burası dünyanın en derin metro istasyonu! 105,5 metre derinliği ile in in bitmiyor. Görmek isterseniz burayı da gezi rotanıza ekleyebilirsiniz.
Kiev Yeme & İçme
Kiev’e gitmeden seyahat bloglarını okumaya başladıysanız bir çoğunda benzer yeme içme yerlerini görmüşsünüzdür. Bunlar arasında bizim deneyimlediklerimiz Puzata Hata, Lviv Croissants, Aroma Kava, Pizza Celentano ve Roshen oldu.
Lviv Croissants
Konaklamamıza kahvaltı dahil olmayınca bu seyahatimizde kahvaltılarımızın adresi Lviv Croissants oldu. Şehrin bir çok noktasında şubesi olan Lviv Croissants kruvasanları ile nam salmış bir işletme. Yalnız bildiğimiz tatlı kruvasanlardan farklı olarak sandviç biçiminde çeşit çeşit tuzlu kruvasan yapıyorlar. Dolayısıyla kahvaltı için güzel bir alternatif oluyor. İngilizce menüleri var, fiyatları da oldukça uygun. İki kişilik kahvaltının bize maliyeti 150 grivna civarı oldu. Giderseniz tuzlu kruvasanları dışında çikolata muzlu kruvasanını da ayrıca denemenizi öneririz 🙂
Puzata Hata (Пузата Хата)
Ukrayna’da bir çok şehirde bulabileceğiniz tabldot usulü, uygun fiyatlı bir restoran. Ukrayna geleneksel mutfağına ait bir çok yemeği burada bulabilirsiniz. Yemeklerin İngilizce açıklamaları yok, dolayısıyla ne olduğunu anlamanız pek de kolay olmuyor. Burada sadece yemek değil, çay, kahve ve pasta çeşitleri de yer alıyor.
Vareniki adı verilen Ukrayna mantısını burada denedik ve beğendik. Vareniki bizdeki Türk mantısından daha büyük, yarım ay veya kare şeklinde yapılıyor. Patatesli, peynirli gibi çeşitleri var. Vareniki gibi hamurdan yapılan içi reçel veya marmelat dolgulu bir tatlıları var, Syrinki deniliyor. Dilerseniz onu da deneyebilirsiniz. Biz burada iki kişilik yemek için 200 grivna ödedik.
Pizza Celentano
Porsiyonları gerçekten büyük, leziz pizzalarıyla İtalya’yı aratmayan güzel bir mekan. Hem dilim pizza olarak hem de bütün olarak satış yapıyorlar. Hem Kiev’de hem de Lviv’de şubeleri var, giderseniz mutlaka deneyin. Biz iki kişi için 270 grivna ödedik.
Roshen
Ukrayna’nın önde gelen şekerleme grubuna ait bir işletme burası. Siz de bizim gibi çikolata seviyorsanız Kiev seyahatiniz boyunca eminim buraya bir kaç kere uğrayacaksınız 🙂 Şehirde bir kaç noktada şubesi var. Çeşit çok fazla, fiyatlar da çok çok uygun. Sevdiklerinize hediye götürmek isterseniz Roshen’e mutlaka bir uğrayın deriz. Biz buraya bayıldık!
Aroma Kava
Kiev’de adım başı görebileceğiniz bir kahve dükkanı, burada kahvenin bin bir çeşidini bulabilirsiniz. Kahvenizi alıp Kreşatik Caddesi’nde turlayabilir ya da Kiev’in yemyeşil parklarında dolaşabilirsiniz.