Bellapais Manastırı Üzerine Mimari İnceleme

dav

Bellapais Manastırı nam-ı diğer Beyaz Giymiş Meryem Ana Kilisesi, Kuzey Kıbrıs gezimizde mimarisi ile bizi en çok etkileyen yapı oldu. Bu yazımızda Bellapais Manastırı mekanlarını size detaylı olarak göstermek ve yapıyı mimari olarak ele almak istedik.

Bellapais Manastırı Girne’nin merkezinden biraz içerde Beylerbeyi adı verilen bir köyde yer alıyor.

Beşparmak Dağlarının eteklerinde bir kayalık üstüne kurulmuş olan manastırın bugünkü adı Fransızca ”Abbaye de la Paix” (Barış Manastırı) ndan türemiş. 12.yy’da Roma döneminde inşa edilen temeller üzerine inşa edilmiş daha sonra Orta Çağ’da yapılan eklentilerle Gotik mimarinin Yakın Doğu’daki en güzel örneklerinden biri haline gelmiş.

Bellapais Manastırı

Eyyübilerin kurucusu Selahaddin Eyyübi’nin 1187 yılında Kudüs’ü ele geçirmesi üzerine Kıbrıs’a göç eden Augustinian mezhebi rahiplerinin Bellapais’in ilk sakinleri olduğu düşünülüyor.

İlk manastır binası 1198-1205 yılları arasında yapılmış. Günümüze ulaşan yapının büyük bir bölümünü ise; Fransa Kralı III. Hugh inşa ettirmiş. Osmanlıların Kıbrıs’ı fethetmesinin ardından bina Yunan Ortodoks Kilisesi’ne verilmiş.

Plan
1- Ön avlu 2- Kilise 3- Revaklı avlu 4– Yemekhane
5-
Mahzen 6- Mutfak 7- Mutfak avlusu 8- Atölyeler
9-
Meclis odası 10- Kilise eşyalarının korunduğu oda

Kilisenin plan şemasını inceleyecek olursak; 1 numaranın yer aldığı kapıdan ön avluya geçilerek manastıra giriş yapılıyor. Kapının kulesi sonradan yapılmış.

Manastır girişi

Ön avlunun hemen arkasında, kilisenin girişinden evvel dikdörtgen plan şemasına sahip revaklı bir alan var. Oradan geçilerek plan şemasında 2 numara ile gösterilen 13.yy’dan kalma kilise mekanına ulaşılıyor. Kilise manastırın günümüze en iyi durumda ulaşmış olan kısmı. Yapının ön yüzünde dikkat çeken İtalyan üslubundaki freskler 15.yy’da yapılmış.

Kilise iç kısmı

Manastırın ortasında planda 3 numara ile gösterilen, çevresi revaklı ortasında selvi ağaçları bulunan bir avlu yer alıyor. Revaklı avluyu oluşturan sivri kemerler Gotik üslubun özelliklerini yansıtıyor. Revaklı avlu ve yemekhane bölümü Kral IV. Hugh döneminde, 1324 1359 yılları arasında yapılmış. Avlunun bir köşesinde duran Roma döneminden kalma mermer lahitleri rahipler bir dönem lavabo olarak kullanmışlar.

Revaklı avlu

Lahitlerin arkasından plan üzerinde 4 numara ile gösterilen yemekhane kısmına geçiliyor. Yemekhane giriş kapısının üst sövesinin üzerinde sırasıyla Kıbrıs, Kudüs ve Lüzinyan krallıklarının armaları yer alıyor.

Yemekhaneye giriş kapısı solda yer alıyor.

Dikdörtgen plan şemasına sahip tonozlu yemekhane bölümünde, kuzey cephede 6 adet büyük pencere ve doğu cephesinde Gotik üslubun simgesi olan 1 adet yuvarlak gül pencere yer alıyor. Yemekhanenin doğu duvarında ise; papazlara yemek yedikleri sırada vaiz vermek için kullanılan kürsü bulunuyor.

Yemekhane doğu duvarı

Yemekhanenin batı duvarındaki kapıdan alt katta yer alan, plan şemasında 5,6 ve 7 numaralı yerlerde gösterilen mutfak, mutfak avlusu, mahzen ve tuvaletlere iniliyor.

Mahzen

Revaklı avlunun doğusunda, 8 ve 9 ile gösterilen mekanlarda rahiplere ait atölyeler ve manastırın idari işlerinin yürütüldüğü meclis odası yer alıyor. Meclis odasının ortasındaki sütunun erken dönem bir Bizans kilisesinden geldiği düşünülmekte.

Meclis odası ve ortasında yer alan sütun

Eski dönemde atölyelerin üst katında rahiplerin yatakhaneleri yer alıyormuş. Ancak atölyelerin üst katı günümüze gelemediğinden o döneme ait yatakhane mekanını göremiyoruz.

Atölyeler

Manastırın üst katında 10 numara ile gösterilen mekanda ise; kilise eşyalarının korunduğu bir hazine odası yer alıyor.

Kilise eşyalarının korunduğu oda

Sivri ve birbirini kesen kemerleri, aydınlık ve bol pencereleri, kubbeli tavanları, dikey mimarisi ile Gotik üslubun özelliklerini taşıyan Bellapais Manastırı her yönüyle gezilip görülmeye değer. Yolunuz Kuzey Kıbrıs’a düşerse bu muazzam eseri görmeden geçmeyin deriz.

Related posts

Viyana Gezi Rehberi

Lviv Gezi Rehberi

Bir Airbnb Deneyimi (Lviv)