Bali’de Tatil ve Balayı

Birbirimizi tanımadan evvel Bali’ye gitmek ikimizinde bir şekilde aklındaydı. O pirinç tarlaları, sonsuzluk havuzları, yemyeşil doğası ile kendine hayran bırakan fotoğraflarına bakıp da etkilenmemek mümkün değil. Balayı için erkenden program yapmaya başlamıştık, İtalya mı olmalıydı, yoksa Maldivler mi? Kimilerine göre o kadar para döküp ne yiyip ne içeceğimizin belli olmadığı yerlere gidene kadar Antalya’da her şey dahil bir otelde mis gibi bir balayı yapabilirdik. Ama Antalya’ya her zaman gidebilirdik ki iş nedeniyle de sık sık gidiyorduk zaten. Düşündük, niye Bali olmasındı. Dünyanın taa bir ucu, nasıl gideceğiz, ne yapacağız nasıl gezeceğiz derken uçak biletlerini takip etmeye başladık. Aslında her şey biletle başlıyor, onu aldıktan sonra gerisi kendiliğinden geliyor.

Düğün zamanı bir çok harcamanız oluyor, bir çoğumuz için de yurt dışı seyahati planlamak bir hayal. Hazırlık sürecinde hem zihinsel olarak bir çok kaleme kafa yoruyorsunuz, hem de işin maddi boyutu var. Fiziksel yorgunluktan ise bahsetmiyorum bile. Balayı bizce düğün yorgunluğunun atılabileceği en güzel kısmı, bu kısmı hayalini kurduğunuz bir deneyimle taçlandırmak unutulmaz oluyor, inanın buna değiyor.

Son zamanlarda instagram fotoğrafları ile giderek popülaritesi artan Bali’ye nasıl gideceğiniz, nasıl gezeceğiniz, gezinizi nasıl programlayacağınız konusunda endişeleriniz varsa yazımız belki size ilham olabilir.

Bali’de İklim Nasıl?

Bali için seyahat planlamadan önce iklimine bir göz atın deriz. Bali’de tropikal iklim hakim olduğundan kuru sezon ve yağışlı sezon bulunmakta.

Kuru sezon Nisan-Eylül arası, yağışlı sezon ise Ekim-Mart.

İdeal dönem kuru sezon olmakla birlikte adada her daim yağış olma ihtimalini göz önünde bulundurmak lazım. Bu nedenle yanınızda şemsiye, ince bir yağmurluk vb. götürmenizde fayda var. Ola ki unuttunuz üzülmeyin marketlerde ince şeffaf yağmurluklar satılıyor, temin edebilirsiniz. Biz temmuz ayında (yani kuru sezonda) seyahatimizi gerçekleştirmemize rağmen yağmura yakalandık. Adanın şöyle bir güzelliği var, bir yerinde yağış varken diğer kısımlar kuru olabiliyor. Gün içinde adanın farklı bölgelerine gidecekseniz bir anda havanın nasıl değişebildiğini de göreceksiniz. Bununla birlikte yağmur yağsa bile soğuk olmuyor, yağışlı sezonda bile sıcaklık 20 derecenin üzerinde seyrediyor.

Bali Vize İstiyor mu?

Vize mecburiyeti seyahat planlarken bazen rotamızı başka yöne çevirmemize bile sebep olabiliyor. Vize çıkacak mı çıkmayacak mı, gerekli prosedürler vs. seyahat planlamamızı doğrudan etkiliyor. Bizim seyahat planlarken ilk baktığımız kriterlerden biri vize oluyor.

Ne mutlu ki, Bali adası Türk vatandaşlarından vize istemiyor. 30 güne kadar vizesiz giriş yapabiliyorsunuz. Vizesiz giriş hakkında güncel bilgiye ulaşmak için http://cakarta.be.mfa.gov.tr/Mission sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Bali’ye Ulaşım

2019 temmuz ayı itibariyle Türk Hava Yolları’nın İstanbul’dan Bali’ye direkt uçuşu başlıyor, bu sene seyahat planlayanlar için güzel bir fırsat. Biz 2018 yılında Bali seyahatimizi gerçekleştirdiğimizden Qatar Havayolları ile Doha aktarmalı uçtuk.

Bali için uçuş alternatifleri şu şekilde;

*İstanbul – Türk Hava Yolları ile aktarmasız uçuş

*İstanbul – Katar Havayolları ile Doha aktarmalı uçuş

*İstanbul – Singapur Havayolları ile Singapur aktarmalı uçuş

*İstanbul – Filipin Havayolları ile Filipin aktarmalı uçuş

*İstanbul – Emirates Havayolları ile Dubai aktarmalı uçuş

Biz Ankara’da yaşadığımızdan Ankara-Doha-Bali şeklinde aktarmalı bir uçuş gerçekleştirdik. Uçak biletimizi seyahatimizden yaklaşık 5 ay önce kişi başı 800 dolara aldık.

Siz de bizim gibi Katar aktarmalı uçuş tercih ederseniz aktarma için beklediğiniz süre zarfında Doha’da şehir turu yapabilirsiniz. Bir rehber eşliğinde sizi gezdirip sonra havaalanına geri getiriyorlar. Bir sonraki uçuş süreniz için gereken saat, fiyat bilgisi ve detaylar için https://www.qatarairways.com/tr-tr/offers/doha-city-tour.html sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Bali’de Ada İçi Ulaşım

Bali’de sevmeyeceğiniz tek şey büyük ihtimalle ada içi ulaşım olacak. Düzenli yollar yok, dar yollar ve genellikle tek gidiş-geliş. Haritadan baktığınızda gördüğünüz mesafeler çoğu zaman tutmayacak, düşündüğünüz zaman diliminde gitmek istediğiniz yere varamayacaksınız. Toplu taşıma ile bir yerden bir yere gitmeyi ise hayal etmeyin. Seçenekler şu şekilde;

*Taksi: Eğer bir yerden bir yere gitmek ya da havaalanından otelinize ulaşmak için taksi kullanacaksanız güvenilir bir seçenek olan mavi renkli Blue Bird taksileri öneririz. Google Play’da uygulaması mevcut.

*Rehberli araç: Bali’de seyahatinizi en verimli şekilde geçirmenize yardımcı olabilecek bir seçenek. Size hem rehberlik yapacak, hem de aracıyla sizi gezdirecek biriniz arıyorsanız rehberli araç hizmetini öneririz. Biz 3 gün bu şekilde gezdik. Seyahatimizin bu kısmında severek takip ettiğimiz @esrageziyor ve @keyfigüzergah‘ın da deneyimlediği Balili Dewa ile gitmeden önce whatsapp üzerinden iletişim kurduk. Dewa bizi havaalanından alıp otele kadar bıraktı, ancak sonrasında eşinin rahatsızlandığını ve bizi gezdiremeyeceğini söylemesi üzerine Dewa’nın önerdiği hem de arkadaşı olan Sri ile rehberli araç hizmetini gerçekleştirdik. Sri kibar, ingilizce konuşan, tatlı biriydi. Biz kendisini çok sevdik, tavsiye ederiz. Kendisiyle iletişime geçmek isterseniz numarası aşağıda yer alıyor.
Sri : +62 81999934769

Sri ile tek fotoğrafımız 🙂

*Motor: Ada içi ulaşımda en çok göreceğiniz araç motor. Herkesin altında motor var, şipidik terliklerini giyen motora biniyor. Motosiklet deneyiminiz yoksa motor kullanırken dikkatli olmakta fayda var. Trafik tersten akıyor, bu anlamda kafa karıştırıcı olabilir. Eğer kendinize güveniyorsanız motosiklet ada içi ulaşımda uygun bir seçenek.

Bali’de Para Birimi

Endonezya’nın kullandığı para birimi Endonezya Rupiahı (IDR). Bizim seyahatimizi gerçekleştirdiğimiz 2018 temmuz ayında 1 TL 3030 rupi civarına denk geliyordu. Şu an güncel kur artmış olsa da Türk parası orada hala değerli. Yanınızda dolar ya da euro ile gitmeniz uygun olacaktır. Turistik bir ada olduğu için hemen her yerde döviz büroları var, kolaylıkla bozdurabilirsiniz.

Bali’de Konaklama

Bali küçük bir ada değil, gezmek ve konaklamak için birçok bölge var. Ubud, Seminyak, Kuta, Nusa Dua, Uluwatu gibi. Gitmeden bölgeler hakkında bilgi edinirseniz gezi planınız da buna göre şekillenir. Bali’nin keşfedilecek o kadar çok yanı var ki tek bir bölgede kalmak bu adaya haksızlık olur.

Biz gezi rotamızı 6 gece Ubud, 4 gece Nusa Dua olacak şekilde planladık. Gezi programınız, nerede kaç gün konaklayacağınız tamamen size kalmış. Nasıl bir tatil planlıyorsunuz, adadan beklentiniz ne, ona göre plan yapmakta fayda var. Ancak adanın kalbi olan Ubud‘a en az 4 gün ayırın deriz. Yerel halkın yaşam şeklini en iyi gözlemleyebileceğiniz yer Ubud. Aynı zamanda sonsuzluk havuzları, yemyeşil yağmur ormanları, tapınakları, pirinç tarlaları ile sizi kendine hayran bırakacak. Ubud adanın iç kısmında ormanların içinde kalıyor, denize kıyısı yok. Zaten Bali’de deniz, kum, güneş tatili biraz hayal. Nusa Dua bölgesinde de kalsanız adanın denize girilebilecek plajlarına da gitseniz bizdeki Akdeniz ve Ege sahilleri gibi bir beklentiniz olmasın. Okyanus olması sebebiyle ada daha çok sörf ve dalış için uygun.

Kuta havaalanına yakınlığı sebebiyle dönüş kısmında tercih edilebilir. Bali’de trafiğin tam bir çile olduğunu, bir yerden bir yere gitmenin uzun süreler alabildiğini yeniden hatırlatalım. Uçağı kaçırmamak adına en azından son gece havaalanına rahat gidebileceğiniz bir noktada konaklamakta fayda var. İyi restoranlar, beach clublar olsun, biraz da alışveriş yapalım derseniz ise Seminyak’ta konaklamayı düşünebilirsiniz.

Bali’de gezilip görülecek o kadar yer var ki… Adayı gezdiniz yetmedi mi çevresinde komşu adaları var Nusa Lembogan, Nusa Penida, Gili Trawagian, Gili Air gibi. Eğer uzun süreli bir seyahat planlıyorsanız planlarınıza bu adalardan bir ya da bir kaçını da ekleyebilirsiniz. Tercihinize bağlı olarak günübirlik gidip gelebilir ya da konaklayabilirsiniz. Biz gitmedik, eğer daha uzun vaktimiz olsaydı planlarımıza ekleyebilirdik.

Bizim konaklama deneyimimizi soracak olursanız Ubud’da tercihimizi Jannata Resort & Spadan yana kullandık. Agoda‘dan gitmeden 4 ay önce rezervasyonumuzu gerçekleştirdik. Otelin iki adet özel havuzlu odasında bulunmaktaydı, şansımıza gitmeyi plandığımız tarihlerde boş olunca hemen rezervasyonumuzu yaptık. Ubud’daki otellerin konsepti genel anlamda aynı. Yemyeşil yağmur ormanların içine kurulmuş oteller, havuzlu odalar/villalar, yağmur ormanları manzaralı sonsuzluk havuzları… Bu nedenle otellere bakın inceleyin, bütçenize uygun birine rezervasyon yaptırın.

Jannata Resort & Spa

Jannata Resort & Spa‘ya kelimenin tam anlamıyla bayıldık diyebiliriz. Personeli ilgili, güleryüzlü ve samimi, odaları ise temiz ve ferahdı.

Odamızın terası ve yanında bize özel havuzumuz

Odamızın ormana bakan kısmında bir teras ve hemen yanında bize ait havuz vardı. Yalnız akşamları havuzu kullanmak veya terasta oturmak pek mümkün olmuyor. Çünkü Ubud direk ormanın içinde olduğu için sinekler ve böcekler biraz rahatsız edebiliyor. Biz giderken yanımızda sinek ilacı getirmiştik, unutursanız odalarda da ilaç bulunuyor.

Şunu da belirtelim ki Bali’de bir geko gerçeği var. Geko ne diye soracak olursanız tropik iklimlerde yaşayan bir çeşit kertenkele türü. Otellerde, tapınaklarda, dükkanlarda,evlerde, çatılarda kısacası her yerdeler. Odanızda görürseniz şaşırmayın, bizden söylemesi 🙂 Gekoların şans getirdiğine inanılıyor, dolayısıyla da kutsal kabul ediliyor. O nedenle odanızda görecek olursanız resepsiyonu arayıp görevliyi çağırmanız pek bir işe yaramayacaktır, bereket getirdiğine inandıklarından onlara dokunmuyorlar. Gekolar insana yaklaşmıyor, o anlamda gözünüz korkmasın. Genellikle çatılarda yaşamayı tercih ediyorlar. Bizim odamızda da tavanda vardı, ilk günler biraz tedirgin geçse de sonra alıştık sorun olmadı. Zaten çok miniklerdi ve kesinlikle aşağı inmediler. Yalnız son gece tavanda gördüğümüz büyüklükte olanı ilk günler görseydik bilmem kalabilir miydik 🙂

Odamızdan gün doğumu

Otelin kahvaltısına gelecek olursak biz rezervasyonumuzu oda + kahvaltı şeklinde yapmıştık. Kahvaltıda menü getiriyorlar, 3 çeşit kahvaltı var arasından seçiyorsunuz.

Bizim seçtiğimiz kahvaltıda ilk etapta çay/kahve ve meyve suyu tercihimizi sordular. İçeceklerden sonra cornflakesler ve meyveler geldi, ardından tereyağı ve reçel tabağı ile  birlikte isteğimize göre yumurta pişirip servis ettiler. Bali’de otel kahvaltılarında aç kalacağınızı düşünmüyoruz, elbet size uyan bir şey bulunuyor.

Otelde yoga, trekking, yumurta boyama gibi etkinlikler vardı. Biz kendi gezi programımızı oluşturduğumuzdan hiçbirine katılmak için fırsatımız olmadı. Eğer burada kalacak olursanız otelde vakit geçirelim, bir aktivite yapalım derseniz katılmayı düşünebilirsiniz. Otelle ilgili detaylı bilgi almak isterseniz de https://jannataresort.com/ burayı inceleyebilirsiniz.

Gezip görmek içinse şehre inmeniz gerekiyor. Sizde bizim gibi Ubud merkeze bir tık uzak noktada konaklayacaksanız, otellerin belirli saatlerde Ubud’a servisleri oluyor. Sizi merkeze bırakıp daha sonra yine aynı şekilde otele getiriyorlar. Otelinizin resepsiyonundan şehir merkezine servis saatlerini öğrenip ona göre programınızı yapabilirsiniz.

Ubud’da 6 gece konakladıktan sonra Nusa Dua tarafına geçtik. Nusa Dua’yı Türkiye’ye göre düşünürsek Antalya olarak nitelendirebiliriz. Bizdeki Antalya gibi denize sıfır 5 yıldızlı lüks otellerin yer aldığı bir bölge burası. Burada konaklama tercihimizi Bali Tropic Resort & Spa yana kullandık. Adanın bu bölgesinde de görmek isteğimiz yerler olduğundan hem de havaalanına yakınlığı sebebiyle bir kaç günümüzü de burada geçirmeyi tercih ettik. Ubud’un yeşiline, yağmur ormanlarına, yerelliğine o kadar bayılmıştık ki açıkcası oradan sonra buralar bizi hiç cezbetmedi diyebiliriz. Ancak hakkını verelim ki otelimiz güzeldi, temizdi, memnun kalarak ayrıldık.

Bali Tropic Resort & Spa

Yeri gelmişken Nusa Dua’da bu lüks otellerin olduğu kısımlar resmen yerel halktan izole edilmiş durumda, burada apayrı bir dünya yaratılmış. Yalnızca turistlerin girip çıkabildiği güvenlikli upuzun bir cadde var. Buraya gelip yerel halkla karşılaşmadan tatilinizi sonlandırıp gidebilirsiniz. Herkesin tatil anlayışı farklı kabul, ancak bize sorarsanız Bali’ye kadar gelip de yalnızca bu bölgede konaklayıp Ubud’daki o yerel kültürü görmeden geri dönmek yazık olur deriz.

Bali’de Nereleri Gezelim?

Geldik en keyifli ve heyecan verici başlığımıza ! Öncelikle şunu yine hatırlatalım, Bali küçük bir ada değil. Gezilecek görülecek yeri de oldukça fazla. Bu nedenle gezeceğiniz kısımları konaklayacağınız bölgeye göre planlamak lazım. Biz öncelikle Ubud’da konakladığımızdan ilk etapta Ubud ve çevresini gezdik. Gezdiğimiz yerleri aşağıdaki haritada işaretledik.

Ubud Sanat Pazarı (Ubud Art Market)
(Giriş ücretsiz)

Burası yerel halkın açtığı tezgahlarda ve dükkanlarda ürünlerini sattığı bir ucuz bir alışveriş yeri. Burada ne ararsanız var, uğramadan geçmeyin. Ahşap ürünler, son bir yıldır çok popüler olan hasır çantalar,el yapımı ürünler, şallar, kimonolar, etekler, elbiseler, hediyelik eşyalar… Gelmeden buradan alacağınız ürünlere bavulunuzda mutlaka bir yer açın. Türkiye’de bir çok mağazada fahiş fiyatlara satılan ahşap ürünler ve dahası burada çok ucuz. Bali’de pazarlık çok önemli, size ne fiyat söylüyorlarsa mutlaka yarısını veya bir tık altını teklif edin. Fiyatların nasıl aşağı çekildiğini, ve satmak için peşinizde dolandıklarını göreceksiniz. Eğer sizde hasır çantalara bayılıyorsanız burda binlerce çeşidini bulacaksınız, hemde çok uygun fiyata. Aman dikkat, bunların bir de sahteleri satılıyor. Çakmakla yakınca tutuşmuyorsa eğer orjinal demekmiş. Orjinal olduğunu ispatlamak için bir anda gözünüzün önünde yakıveriyorlar 🙂

Türkiye’nin dörtte biri fiyatına sayılan canım hasır çantalar

Ubud Sanat Pazarı’nın yeri çok kolay, hemen Ubud Sarayı’nın karşısında. Ubud Sarayı’nı ziyaret edip ardından burayı gezebilirsiniz.

Maymun Ormanı (Sacred Monkey Forest Sanctuary)

Burası 700 küsür maymunun bir arada yaşadığı rahatça dolaşabildiği bir orman. Siz ormanın içinde gezerken sağda solda dolaşan maymunları görebiliyorsunuz, hatta yanınızdan geçip gidiyorlar. Dahası maymunların size yanaşma ihtimali var. Bu anlamda eğer korkuyorsanız dikkatli olmanız gereken bazı hususlar var. Öncelikle her yerde sizi uyaran tabelalar göreceksiniz. Maymunlarla göz teması kurmayın, ormana gelirken gözlük, şapka cep telefonu gibi elinizde veya üzerinizde bulunduracağınız aksesuarları çantanıza koyun. Yoksa çalma ihtimalleri çok yüksek, hızlı hareket ediyorlar bir anda elinizden kapabilirler. Maymunları rahatsız edecek davranışlarda bulunursanız size saldırabilirler, dikkat edin. Eğer onları beslemek istiyorsanız dikkatli olun.

Maymun ormanı

Biz Maymun Ormanı’nı gezerken maymunları uzaktan seyretmekle yetindik, dolayısıyla herhangi bir problem de yaşamadık.

Ubud Sarayı (Ubud Palace)
(Giriş ücretsiz)

Ubud Sarayı Ubud Sanat Pazarı’nın hemen karşısında yer alıyor. Ubud’nun kraliyet sarayı ve kraliyet ailesi tarafından kullanıldığı için her bölümü ziyarete açık değil, yalnızca avlu bölümü gezilebiliyor. Saray deyince bizdeki saraylar gibi bir saray canlanmasın gözünüzde, Bali’nin mimarisi oldukça farklı. Daha çok tapınak görünümünde ve bahçelerden oluşan bir yapı,  görülmeye değer bir yer.

Ubud Sarayı

Bali’de yerel bir dans gösterisi görmek isterseniz burada akşamları Keçak Dans gösterisi oluyor, biz burası yerine Uluwatu Tapınağı’nda izlemeyi tercih ettik.

Saraswati Tapınağı (Saraswati Temple)
(Giriş ücretsiz)

Ubud Sanat Pazarı’nı gezdiniz, Ubud Sarayı’nı gezdiniz, Ubud Sarayı’ndan azıcık yürüyorsunuz (170 m kadar) hemen ilerisi Saraswati Tapınağı. Bu üç yeri yürüyerek çok rahat gezebilirsiniz, birbirlerine çok yakınlar.

Endonezya müslüman bir ülke olmasına rağmen Bali’nin çoğunluğu hinduizme inanıyor. Dolayısıyla etrafta en fazla göreceğiniz şeylerden biri tapınak olacak, Saraswati Tapınağı da bunlardan biri.

Girişi çok güzel, Starbucks ve Cafe Lotus’un arasından geçip iki yanda lotus çiçekleriyle kaplı havuzun ortasından geçiyorsunuz. Burası aynı zamanda tam da bir kahve molası vermelik bir nokta. Cafe Lotus ya da Starbucks tercih sizin, ikisinin de terasları çok keyifli, Saraswati’nin lotus çiçeği kaplı havuzuna bakıyor.

Saraswati Tapınağı
Puri Lukisan Müzesi (Museum Puri Lukisan)

Ubud Sanat Pazarı-Ubud Sarayı-Saraswati Tapınağı şeklinde bir güzergah izlediyseniz Saraswati’den hemen 130 m ilerde Puri Lukisan Müzesi yer almakta. Eğer sanatla ilgileniyorsanız burası ilginizi çekebilir. Çünkü Ubud’daki en eski sanat müzesi. Burada geleneksel ve modern Bali resim sanatı hakkında fikir sahibi olabilir ve ahşap oymaları görebilirsiniz. Dört binadan oluşan müze peyzaj anlamında da göz dolduruyor, bahçeleri, havuzları görülmeye değer. Unutmadan giriş biletinize bir içecek dahil, müzeyi gezdikten sonra girişteki kafede oturup dinlenebilirsiniz.

Puri Lukisan Müzesi
Campuhan Ridge Yürüyüş Yolu (Campuhan Ridge Walk)
(Giriş ücretsiz)

Muhteşem manzara, yemyeşil pirinç tarlaları, araba ve motosiklet sesinden uzak, sessiz, sakin bir yürüyüş rotası. Buraya bayılacaksınız ! Bu yolu mutlaka yürüyün.

Burayı keyifle yürümek için serin olan sabahın erken saatleri ya da güneşin nispeten tepede olmadığı saatler oldukça uygun. Zor bir yürüyüş parkuru değil ancak parkur boyunca hiç gölge yok bu nedenle yanınızda şapka ve su bulundurursanız iyi olur. Toplamda 9 km’lik bir güzergah, biz konum itibariyle otelimizden şehir merkezine kadar uzanan yaklaşık 3 km’lik bir kısmını yürüdük. Yol üzerinde spalar, kafeler, keyifli mekanlar yer alıyor. Şehir merkezine inen kısımda ise köprüyü geçince Pura Gunung Lebah tapınağını göreceksiniz. Yol boyunca bol bol fotoğraf çekebilir, pirinç tarlaları manzaralarını seyredebilir, yeşile doyabilirsiniz.

Campuhan Ridge Walk
Mengwi Tapınağı/Taman Ayun Tapınağı (Royal Temple of Mengwi/Taman Ayun Temple)

Mengwi Tapınağı ya da diğer adıyla Taman Ayun Tapınağı Mengwi ailesine ait bir tapınak. Taman Ayun’un kelime anlamı güzel bahçe. İsminden de anlaşılacağı üzere tapınak bahçelerden oluşuyor, Mengwi ailesine ait kısma ise girilmiyor.

Mengwi Tapınağı
Ulun Danu Bratan Tapınağı (Pura Ulun Danu Bratan)

Tapınağın isminde yer alan pura kelimesi Bali’de birçok yerde karşınıza çıkacak. Pura tapınak, danu göl demek. Ulun Danu ise gölün başı anlamına geliyor. Ulun Danu Bratan Tapınağı Bratan Gölü kıyısında yer alan bir su tapınağı. Bali mitolojisinde göl tanrıçası Dewi Danu için inşa edildiğine inanılıyor. Bali’deki tapınaklar bu şekilde katmanlı yapılar halinde göğe yükseliyor. Katman sayısındaki artış tapınağın önemi ile doğru orantılı. Katman sayısı ne kadar çoksa tapınak da o derece önemli. Konum itibariyle biraz merkeze uzak ama mutlaka görülmesi gereken yerlerden, çok mistik bir havası var.

Ulun Danu Bratan Tapınağı
Tamblingan Gölü (Lake Tamblingan)

Bali’de çok popüler olmayan bir gezi noktası. Bu sayede burada rahat rahat dolaşıp fotoğraf çekebiliyorsunuz. Çok sessiz, sakin, büyüleyici, mistik bir yer. Gölün üzerine kurulmuş bir su tapınağı. Tapınağa girilmiyor ancak kanolarla göl üzerinde gezinti yapabilir, gölün çevresinde doğa yürüyüşü yapabilirsiniz.

Lake Tamblingan
Wanagiri Hidden Hill

Turistlerin uğrak noktası, salıncakların ve kuş yuvalarının da yer aldığı, manzaraya karşı fotoğraf çektirmek isteyenlerin uğradığı yol üstünde bir yer burası. Tamblingan Gölü’ne gelmeden önce uğrayarak biz de fotoğrafımızı çektirdik 🙂

Wanagiri Hidden Hill
Gitgit Şelalesi (Gitgit Waterfall)

Bali’de bir çok şelaleden yalnızca biri. Bali’nin sıcağında kavrulurken tam serinlemelik bir nokta. Burada yüzebilir, fotoğraf çekebilir, yürüyüş yapabilir, çevresindeki satıcılardan alışveriş yapabilirsiniz. Ama mutlaka pazarlık yapın 🙂 Vaktiniz varsa çevredeki diğer şelaleleri de gezebilirsiniz. Biz etrafında dolaşıp fotoğraf çekmekle yetindik.

Şunu da belirtelim fotoğrafta görmüş olduğunuz siyah beyaz kareli örtü Bali’de bir çok yerde karşınıza çıkacak. Bali’de inanç çok ön planda olduğundan bu örtüleri birçok nesnenin üzerine bağlanmış olarak göreceksiniz. Bu örtülere saput poleng deniyor ve üzerine bağlandığı nesnenin kutsal olduğunu ifade ediyor. O nesnenin bir ruhu olduğuna ve bu siyah beyaz kareli örtülerin o nesneyi koruduğuna inanılıyor.

Gitgit şelalesine varınca ki sevinç pozu 🙂
Tegalalang Pirinç Terasları (Tegalalang Rice Terrace)

Bali’ye gelip de pirinç tarlalarını görmemek olmaz. Seyahat planınıza mutlaka burayı da ekleyin. Burası subak adı verilen kanallarla oluşturulan geleneksel sulama sistemi ile bugünkü görünümünü koruyor. Bu geleneksel sulama sistemi Unesco tarafından da koruma altına alınmış durumda.Pirinç tarlaları teraslar halinde yükseliyor, aralarında gezinti yapabiliyorsunuz. Bizim gittiğimiz dönemde yerler ıslak ve çamurlu, zemin kaygandı. O nedenle gittiğiniz döneme göre uygun bir ayakkabı giymekte fayda var.

Burada can sıkıcı olan durum şöyle ki teraslar arasında gezinirken birden önünüzü kesip bağış yapmanızı bekliyor. Ancak bu bildiğimiz isteğe bağlı bir bağış değil, bağış yapmazsanız bayağı geçmenize izin vermiyorlar. Ada turistik hale geldikçe halk da ne yazık ki böyle ilginç bir sektör oluşturmuş. Böyle cennet bir adada bu şekilde karşılanmak hoş değil doğrusu.

Bali’deki ilginç sektörlerden biri de salıncaklar. Salıncakları Tegalalang Rice Terrace’de de göreceksiniz. Deneyimlemek isterseniz sizleri bekliyor.

Tegalalang Pirinç Terasları
Bali Pulina
(Giriş ücretsiz)

Pirinç tarlaları manzaralı Kopi Luwak kahve tadımı için doğru adres ! Burada hem dünyanın en pahalı ve de en az üretilen kahvesi olarak bilinen Kopi Luwak kahve üretim sürecine tanık olacak hem de o ünlü kahveyi tadabileceksiniz. Adını Endonezya’da kahve anlamına gelen kopi ve misk kedisi cinsi için kullanılan luwak sözcüklerinin birleşiminden alıyor. Bu kediler en güzel kahve çekirdeklerini seçip yiyorlar, daha sonra bu çekirdekler midelerindeki enzimlerle fermentasyon geçiriyor. Dışkılarından kahve çekirdekleri ayrılıp dezenfekte edilerek pişirilmeye hazır hale getiriliyor. Daha sonra paketlenip satışa sunuluyor. Biliyorum düşüncesi biraz garip geliyor ama buraya kadar gelmişken de tatmamak olmaz 🙂

Meşhur Kopi Luwak kahvesini tatmadan önce 🙂

Bali Pulina’da ilk olarak sizi gezdirip kahvenin yapım sürecini aşama aşama anlatıyorlar. Daha sonra pirinç tarlaları manzaralı kafe kısmında oturup kahveyi tadabiliyorsunuz. Biz luwak kahvesi istedik yanında 8 adet farklı kahve de tatmamız için ikram olarak getirildi. Luwak kahvesini tat olarak bize çok farklı gelmedi ama yumuşaktı diyebiliriz. İkramlar arasında limonlu bir kahve vardı onu daha çok sevdik 🙂 Buraya kadar gelmişken kendinize kahve almak ya da sevdiklerinize hediye olarak götürmek isterseniz Bali Pulina’da satış dükkanı var, oradan alışveriş yapabilirsiniz. Kahvenizi içtikten sonra aşağıdaki terasları size gezdirmek için eşlik ediyor. Pirinç terasları bu noktadan çok güzel görünüyor, fotoğraf çektirebilirsiniz.

Bali Pulina’da fotoğraf çektirmelik bir nokta
Gunung Kawi Tapınağı (Gunung Kawi Temple)

Yapımı 11.yüzyıla dayanan Gunung Kawi tapınağında kraliyet ailesine adına oyulduğunu varsayılan 10 adet kaya oyuğu bulunmakta. Tapınağa inişte ve çıkışta epey bir basamak olduğundan güneşte merdivenleri inip çıkmak biraz zorlayabilir, bu nedenle sabah erken saatlerinde gitmenizi tavsiye ederiz. Tapınak etkileyici ve huzur verici, bu anlamda aşağıya indiğinize değiyor. Merdivenleri inip çıkarken hediyelik eşya dükkanları var, onlara da uğrayıp alışveriş yapabilirsiniz.

Bali’de tapınaklara girerken özellikle dikkat etmeniz gereken bir konu var. Balililer tapınaklara girerken bellerine ”sarong” adı verilen fotoğrafta da üzerimde görmüş olduğunuz giysiyi bağlıyorlar. Turistlerden de aynı şekilde sarong giymeleri bekleniyor. Hatta bazı tapınaklarda sarong üzerine belinize bir de kuşak bağlıyorlar. Erkek kadın farketmiyor, belinize sarmadan içeri almıyorlar. Genelde tapınak girişlerinde bilet alırken ücretsiz olarak sarong veriyorlar. Biz hem bir çok tapınak gezeceğimiz için hem de hatıra kalsın diye sarong satın aldık. Saronglar çok cüzi miktarlara satılıyor, sizde hatıra kalsın isterseniz satın alabilirsiniz.

Gunung Kawi Tapınağı
Ulun Danu Batur Tapınağı (Ulun Danu Batur Temple)

Ulun Danu Batur Tapınağı Batur Yanardağı eteklerinde yer alıyor. Konum itibariyle yüksek bir noktada olduğundan şansımıza bizim gittiğimiz sırada her yeri sis kaplamıştı, tapınağı tam anlamıyla göremedik 🙁 Göl tanrıçası Dewi Danu’ya adanmış olup Bali’deki en önemli tapınaklardan biri. Batur yanardağının 1926’da şiddetli bir şekilde patlamasının ardından  köylüler, köylerini ve tapınağı kalderanın en yüksek noktalarına taşıyarak yeniden inşa etmişler.

Tanrılara dua eden bir Balili
Penglipuran Köyü (Penglipuran Village)

Adanın Bangli bölgesinde yer alan geleneksel Bali yaşamını görebileceğiniz oldukça güzel korunmuş bir köy burası. Kemerli giriş kapıları, taş döşeli yolları, evleri gizleyen yüksek bahçe duvarları ile geleneksel Bali mimarisini burada görebilirsiniz. Sağlı sollu evler ve ortasından geçen taş döşeli yollar…Bahçe kapıları açık, ilk gördüğünüz kemerli kapıdan avlusuna giriş yapabilirsiniz. Evlerin bazıları köylüler tarafından işletiliyor, içerisinde hediyelik eşyalar satılıyor. Köyün arka tarafında ise gökyüzünün görünmediği bambu ormanları yer alıyor. O yolu da mutlaka yürüyün.

Penglipuran Köyü
Kehen Tapınağı (Kehen Temple)

11.yy’dan kalma bir Hindu Tapınağı, Bangli bölgesindeki en önemli tapınaklardan biri. Tapınağın girişine ulaşmak için yol seviyesinden 38 basamak çıkmak gerekiyor. İçeride Bali taş oymalarının güzel örneklerini görebilirsiniz.

Pura Kehen

Ayrıca içerisinde sizi etkileyebilecek kadar eski 700 yıllık bir Banyan ağacı yer alıyor. O kadar güzel ki, adeta tek başına bir orman gibi…Hint kültüründe uzun ömürlü oluşundan dolayı Banyan ağaçları ölümsüz olarak kabul edilip yaşam ağacı olarak anılıyormuş.

Banyan ağacı
Tegenungan Şelalesi (Tegenungan Waterfall)

Bali’deki güzel şelalelerden biri daha, görülmeye değer güzellikte bir doğa harikası…Şelaleye inmek için epey bir merdiven inmeniz gerekiyor, ancak rota boyunca güzel durak noktaları var. Hem dinlenip hem fotoğraf çekilerek yavaş yavaş aşağıya doğru inebilirsiniz. Sabah erken saatlerde gelirseniz kalabalık olmadan gezebilir, fotoğraf çekilebilir, isterseniz şelalede yüzebilirsiniz.

Tegenungan Şelalesi
Besakih Tapınağı (Mother Temple of Besakih)

Bali’nin en yüksek dağı olan Agung Dağı eteklerinde yer alan bu tapınak Bali’deki en büyük tapınak kompleksi. Bali’de en kutsal mekan sayılan bu tapınakta ne yazık ki bazı olumsuz durumlar var. Gözünüzü korkutmak istemeyiz ama eğer bu tapınağa gidecekseniz gitmeden bilmenizde fayda var. Biz buraya rehberli araçla gittik. Şoförümüz araçtan inerken bizi uyardı, içeriyi bize gezdirmek isteyen rehber görünümlü kişilerle fazla muhattap olmadan gezmemizi ve kendisinin ne yazık ki burada bize eşlik edemeyeceğini söyledi. Araçtan bizi uzak bir noktada indirdi ve alanın girişine kadar yürüdük.

Alanın girişinde yanınıza gelip resmen size yapışıyorlar, rehberlik etmek istediklerini, burada rehber olmadan gezemeyeceğinizi, rehberlik hizmetinin zorunlu olduğunu söylüyorlar. Öyle bir zorunluluğunuz yok, içeriye girmek için giriş bileti almanız yeterli. Israrlara kulak asmadan, giriş biletinizi alıp yolunuza devam edin. Dik bir yokuşu tırmanıp giriş kulübesine gelene kadar da sizden bileti almak isteyenlere kesinlikle vermeyin. Sizin net tavrınızı görünce onlarda pes edecekler. Bununla da kalmıyor tabi, içerisi çok büyük ve tekinsiz. Görevli olduğunu iddia eden bu kişiler içeride de yanınıza geliyorlar ve bir anda tapınağı anlatmaya başlıyorlar. Duyduğumuza göre sonrasında da yüksek ücret talep edip olay çıkarıyorlarmış, istemiyoruz deyip yolunuza devam edin, onlara pabuç bırakacak değilsiniz 🙂 Siz kararlılıkla istemediğinizi belirtirseniz onlarda yanınızdan ayrılacaktır.

İçerisi o kadar büyük ki, kocaman bir tapınak kompleksi. Açık bir havaya denk gelirseniz burada güzel manzaralar yakalayabilirsiniz. Bizim şansımıza hava yağışlı ve sisliydi, alanı gezmek bu anlamda da zor oldu. Bali’nin böylesine büyük ve kutsal tapınağının kalabalık olmasını bekliyorsunuz ancak içerisi hiç de öyle değil. Bu tapınağı bu kadar boş görmek bizi şaşırtmadı, turistler güvenlik anlamında endişe duyarak buraya gelmek istemiyorlar belli ki. Biz de korkmadan gelin diyemiyoruz ne yazık ki, ama gelmeye kararlıysanız da dikkatli olun deriz.

Besakih Tapınağı
Tirta Gangga Su Sarayı (Tirta Gangga Water Palace)

Burası Bali’nin en iyi korunmuş su kompleksi, onların deyimiyle kraliyet su sarayı. Tirta Gangga’nın anlamı Ganj’dan gelen su. Bali’deki milyonlarca tapınak dışında görebileceğiniz farklı bir gezi noktası. Burayı mutlaka rotanıza ekleyin. Kocaman yemyeşil bakımlı bahçeler, içerisi renkli balıklarla dolu havuzlar, havuz üzerinde ziyaretçilerin yürüyebilmesine olanak sağlayan dizili taşlar, çeşmeler, heykeller ve havuzları birbirine bağlayan köprüleriyle eşsiz bir yapı. Eğer gittiğinizde kalabalıksa suyun üzerinde yürürken taşlara dikkat edin, bir anda herkes havuzda yürümeye başlayınca karmaşa olabiliyor, iki kişi karşılıklı denk gelebiliyorsunuz. Almak isterseniz girişte balık yemi satılıyor. Yem verirseniz balıklar hemen geliyorlar, onlar etrafınızda dolanırken çekilen fotoğraflar da çok güzel çıkıyor 🙂

Tirta Gangga Su Sarayı
Lempuyang Tapınağı (Lempuyang Temple)

Bali’de en heyecanla görmeyi beklediğimiz tapınak. Neden derseniz Agung Yanardağı yakınlarında yer alan bu tapınağın özelliği buradan Agung Yanardağı’nın net bir şekilde görülebilmesi. Zaman zaman Agung Yanardağı’nda volkanik ve tektonik hareketlerin artmasıyla alarm düzeyi üst seviyelere çıksa de hala akın akın ziyaretçi gelmeye devam ediyor. Yanardağa bu kadar yakın olması gözümüzü korkutsa da yukarıya kadar çıkmadan edemedik. Ancak ne yazık ki sisten dolayı beklediğimiz manzarayı da göremedik 🙁

Fotoğrafta solda gördüğünüz insan kalabalığı aslında fotoğraf çektirme kuyruğu. İnstagramla gittikçe popülaritesi artan Bali fotoğraf noktalarından biri de tam da şu uç noktada görmüş olduğunuz kapı. İnsanlar burada fotoğraf çekilmek için sırada bekliyorlar. Arkada yanardağ görünür olduğunda gerçekten çok güzel kareler ortaya çıkıyor. Sisten dolayı biz beklediğimiz manzarayı bulamayınca tapınağı gezip aşağıya indik.

Lempuyang Tapınağı
Goa Lawah Tapınağı (Goa Lawah Temple)

Yarasaların yaşadığı bir mağaranın etrafına inşa edilmiş bir tapınak. İsmini mağara anlamına gelen Goa ve yarasa anlamına gelen Lawah kelimelerinden alıyor. Farklı bir havası var, mağaranın bulunduğu kısma yaklaşırsanız duvarlara tutunmuş yarasaları görebilirsiniz.

Goa Lawah Tapınağı
Uluwatu Tapınağı (Uluwatu Temple)

Bali deyince adı en çok duyulan tapınaklardan biri Uluwatu Tapınağı. Okyanus ayaklarınızın altında, kayalıkların tepesine kurulmuş, içinde maymunların cirit attığı bir tapınak burası. Maymunların hırsızlığına karşı girer girmez gerek anons yoluyla gerekse görevliler tarafından uyarıldık. Hatta taksi şoförü üzerimdeki takıları da çıkarttırdı. Yeri gelmişken biz Uluwatu’ya Nusa Dua bölgesinde konakladığımız otelden taksi tutarak geldik. Buraya ne yazık ki ulaşım araçları sınırlı olduğundan dönüşte de araç bulamıyorsunuz. Eğer sizde bizim gibi taksiyle gelecekseniz şoförle anlaşıp sizi dönüşte beklemesi için ricada bulunun. Yoksa dönüşte araç bulmanız neredeyse imkansız. Bunun için Bali’de güvenilir olan Bluebird taksileri tercih edebilirsiniz.

Uluwatu’da gün batarken

Burada gün batımının çok güzel olduğunu gitmeden bir çok yerde okumuştuk, o nedenle o saatlerde gitmeyi tercih ettik. Gün batarken okyanusun ve tapınağın görüntüsü gerçekten muazzamdı. Ayrıca saat 18.00 itibariyle güneşin batmasıyla Uluwatu’nun amfi tiyatrosunda Bali’nin yerel dansı olan Keçak dans gösterisi başlıyor. Eğer ilginizi çekerse bilet alıp gösteriye katılabilirsiniz, yaklaşık 1 saat sürüyor. Biz katıldık, tavsiye eder misiniz derseniz herkese hitap ettiğini düşünmüyoruz. Gitmeden araştırın, ilginizi çekerse gelin görün deriz.

Keçak dansı bir grup insanın kendi sesleriyle müzik yaptıkları yerel bir dans gösterisi, insan sesi dışında herhangi bir enstrüman kullanılmıyor. Sergiledikleri gösteriyle bir nevi iyi ve kötünün savaşını anlatıyorlar. Saat 18.00 itibariyle amfi tiyatro o kadar turistle doldu ki, insanlar sahneye oturmak zorunda kaldılar. Ardından gösteri başladı ve bizim içinde ilginç bir deneyim olarak hafızalarımızda yerini almış oldu.

Keçak dans gösterisi
Bali Collection Shopping Center

Bildiğimiz klasik avmler yerine tek katlı ve parça parça ünitelerden oluşan bir alışveriş merkezi burası. Nusa Dua bölgesindeki otellerin genellikle buraya servisleri var. Alışveriş, restoranlar, hediyelik eşyalar, masaj salonları ve süpermarket için buraya uğrayabilirsiniz. Buraya kadar gelirseniz sahile doğru yürüyüp Waterblow‘a gidin. Okyanusun dev dalgalarının kayalara vurup yükselişi izlemek oldukça eğlenceli. Yine de güvenli kısımlara kadar yaklaşmakta fayda var tabi. Şansınız varsa dev dalgalar kayalara vururken güzel kareler yakalayabilirsiniz.

*Bali’ye Kadar Gelmişken Ne Yapmadan Dönmemeli ?

– Gitmeden tapınaklarına şöyle bir göz gezdirin, sizi en çok etkileyenlere mutlaka gidin.

– Buraya kadar gelmişken Bali masajını deneyin. Kaldığınız oteldeki masaj size pahalı geliyorsa her yerde spa merkezleri yer alıyor. Bütçenize uygun bir yer elbet bulursunuz, fiyatlar Türkiye’ye göre çok çok makul.

– Tropik meyvelerin tadına bakın.

– Sonsuzluk havuzlarında yüzüp manzaranın keyfini çıkarın.

– En az bir tane şelale görün, hatta vaktiniz varsa yüzün.

– O güzelim meyve sularının tadına bakın.

– Uluwatu Tapınağı’nda gün batımını görün.

– Pirinç tarlalarından en az birine gidin.

-Ubud Market’i ziyaret edin.

-Ahşap ürünlere meraklıysanız doğru yerdesiniz, alışveriş yapmadan dönmeyin.

-Mutlaka pazarlık yapın. Sonunda aldığınız fiyatlara inanamayacaksınız.

-Kopi Luwak kahvesinin tadına bakın.

-Campuhan Rigde Walk yolunu kesinlikle yürüyün. Şehir merkezinden doğru değil de diğer ucundan başlayın ki yokuş çıkmaktan nefesiniz kesilmeden bitirmiş olun.

-Ve bol bol gülümseyin, Bali halkı kadar böylesine güler yüzlü insanları başka yerde bulamayacaksınız.