Abant Gölü 1350 metre yükseklikte bulunan bir doğa harikası. Rakım bu kadar yüksek olunca kış mevsiminde kar manzaraları da bir başka oluyor. Biz hafta sonu kalabalık olacağını düşünerek hafta içi ve erken saatlerde gitmeyi tercih ettik. İyi ki de öyle yaptık çünkü bu sayede hem rahat rahat fotoğraf çekebildik hem de gölün çevresinde rahatça dolaşabildik.
Ankara – İstanbul otoyolu Abant kavşağı ayrımından sonra göle ulaşmaya yaklaşık 25 kilometreniz kalıyor. Bu noktadan sonra çam ve köknar ağaçları arasından geçerek göle ulaşıyorsunuz. Yol boyunca bir şeyler yiyip içebileceğiniz ve konaklayabileceğiniz işletmeler mevcut. Abant Yeşil Ev de bunlardan biri.
Yeşil Ev’e Ulaşım
Abant Gölü Tabiat Parkı’na giderken yol üzerinde 5.km de, yeşillikler içerisinde doğayla baş başa kalabileceğiniz şirin mi şirin bir otel bulunuyor. Bungalov tarzında hizmet veren oteller arasında farklı bir konsept sunan Abant Yeşil Ev‘in eminim Abant Gölü’ne giderken bir çoğumuz yanından geçip gitmişiz ve bu yol güzergahında böyle bir otel olduğunu farketmemişizdir. Otel sanki ağaçların arasında gizlenmiş gibi, yanından geçerken gözden kaçabiliyor. Abant Gölü Tabiat Parkı güzergahında, yolun sağ tarafında tabiat parkına 13 km lik bir mesafede yer alıyor.
Konaklama amaçlı yolunuzu Abant’a düşürdüyseniz bu sevimli oteli tercih edebilirsiniz. Çocukluğumuzun masallarından Pamuk Prenses ve Yedi Cücelerin diyarına uzanan masal tadındaki butik otelde Uykucu, Meraklı, Neşeli, Öfkeli, Aksırık, Bilgin, Utangaç’ın evlerinin yanında Ağaç Ev, Masal Ev, Yeşil Ev, Hayal Ev, Rüya Ev yer alıyor. Evlerin her biri farklı bir deneyim sunuyor.
Otelin geçmişi 2000’li yıllara uzanmakta. İşletmecisi öncelikle burada Yeşil Ev restoranı açmış, talep görmesi üzerine gelenlerin konaklamaları için bungalovlar inşa etmeye karar vermiş. Zamanla bir bungalov, iki bungalov derken şu anda 14 adet odasıyla hizmet vermekte. Bunca güzelliğin arasında kendine de bir bungalov yapmayı ihmal etmemiş tabi, Pamuk Prenses’in Evi adını verdiği bu bungalova özel mülkiyet olması sebebiyle girilmiyor.
Otelin girişinde resepsiyon için minik bir bungalov yer alıyor. İçeri girip şöminenin başındaki sevimli kütük oturma birimlerinde görevlinin işlemleri tamamlamasını bekleyebilirsiniz. Şöminenin üzerinde dizili çalar saatler dikkatimizi çekiyor. Saatler durmuş, çalışmıyor ve hepsi 9’u 5 gösteriyor.
Resepsiyonun az ilerisinde restoran karşınıza çıkıyor. İçerisi öyle güzel döşenmiş ki, duvarlardaki, tavandaki antika eşyalar zamanında civar köylerden toplanmış. Odaya yerleşmeyi beklerken şömine karşısındaki koltuklarda mekanın keyfini sürebilirsiniz. Otelin tek restoranı burası, zaten küçük bir işletme olduğundan sabah kahvaltısını burada alıyorsunuz. Dilerseniz öğlen ve akşam yemeği içinde menüde seçenekler yer alıyor ya da otelden çıkıp çevredeki diğer işletmeleri tercih edebilirsiniz.
Bilgin Evi
Abant Yeşil Ev’de bizim tercihimiz Bilgin Evi oldu. Abant Yeşil Ev’e daha önce de gelip kalmıştım 2014 yılında. O nedenle odaların konumları hakkında az çok fikrim vardı, bu doğrultuda tercihimizi Bilgin Evi’nden yana kullandık. Bungalovun artıları şöminesinin olması, otel girişi ve restorandan uzak bir konumda yer alması ve de diğer bungalovlardan bağımsız olmasıydı.
2014’den bu yana talep doğrultusunda oda sayılarını artırıp yeni odalar eklemişler. Yine de bungalovların belirli sayıda olması nedeniyle otelde yer bulmak sıkıntı olabiliyor, bunu bir önceki gelişimden de biliyorum. Özellikle belirli bir tarihte gelecekseniz yer sıkıntısı yaşamamak adına iki ay önceden arayıp rezervasyon yaptırmakta fayda var. (Ki biz iki ay önceden aradığımız halde istediğimiz tarihte yalnızca iki odanın boş olduğunu öğrendik.) Rezervasyon için telefon etmeniz yeterli, ancak ödemeyi de rezervasyonla birlikte yapmanız bekleniyor. Az sayıda bungalov olduğu ve çok talep gördüğü için ödemeyi yapıp rezervasyonu kesinleştirmeniz gerekiyor.
Rezervasyonunuzu oluşturduktan sonra ödemeyi yapmanız için saat 17.00’ye kadar sizin adınıza opsiyonlu bırakıyorlar, havale ya da eft yolu ile ödemeyi gerçekleştiriyorsunuz. Eğer bir aksilik olur da gelemeyecek olursanız 1 hafta önceden haber vermeniz durumunda konaklama hakkınızı başka bir tarihte kullanabiliyorsunuz, yani ücret iadesi yapmıyorlar. Bunu bilmenizde fayda var. Bungalov fiyatları kişi başı ücretlendiriliyor ve odadan odaya değişkenlik gösteriyor. Bunda odaların konumu, şömineli veya şöminesiz olması, hafta içi-hafta sonu gibi kriterlerin payı var. Fiyatlar biraz yüksek ama buna değiyor. Konaklama ücreti oda + kahvaltıyı içeriyor. Güncel fiyat bilgisine ulaşmak ve odaları detaylı incelemek isterseniz Abant Yeşil Ev butik otelin kendi web sayfasını inceleyebilirsiniz.
Gelelim Bilgin Evi’nin detaylarına… Duvarda bungalova ismini veren Yedi Cücelerin en bilgesi Bilgin’in bir tablosu kapıyı açınca sizi selamlıyor. Kapıyı açıp odaya girdiğiniz andan itibaren sanki bir masal diyarına uzanıyorsunuz. Bungalovun giriş katı şömine karşısında geniş bir oturma mekanı ile çift kişilik bir yatak ve banyodan oluşuyor. Kalabalık arkadaş grupları da düşünülerek girişin üstünde bir asma kat yapılmış. Yukarıda 5 adet tek kişilik yatak yer alıyor. Dolayısıyla kalabalık bir aile geldiğinde de fazlasıyla rahat edecektir. Bungalovun çatısı yüksek, içerisi ferah. Şömine için resepsiyonu ararsanız gelip yakıyorlar. Bir sepet içerde şöminenin yanında, bir sepet de dışarda verandada odun vardı. Biz akşam 7 civarı yaktırdık. Sabaha kadar iki sepet odun bize oldukça yetti.
Odada her detay en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş, marangoz işçiliği gerçekten çok güzel, bu butik oteli diğerlerinden farklı kılan da bu kendine has tarzı. Vestiyer için boynuzlardan yapılma bir askılık, şömine karşısında kütükten sandalyeler, avizeler, gaz lambaları, odanın içerisinde antika eşyalar, eski bir radyo, gramafon, dikiş makinesi, merdiven korkulukları, banyodaki musluk bataryasına varana kadar her detayın özenle düşünüldüğünü görüyorsunuz. Örneğin; banyodaki lavabo musluk bataryası gerçekten ilginç. Sıradan bir batarya kullanmak yerine tulumba kullanmayı tercih etmişler. Lavabonun durduğu tezgahın üzerinde musluk kolları var, suyu ordan açıyorsunuz tulumbadan akıyor. Böyle detayların düşünülmüş olması burayı özel kılıyor. Odanın içerisinde gardırop yer almıyor. Bizim gibi tek gece konaklayacaksanız bu çok da problem olmuyor. Bir de banyomuzda saç kurutma makinesi yoktu ama resepsiyonda vardır, ihtiyaç duymanız halinde size vereceklerdir diye düşünüyorum. Daha önce Uykucu’nun Evinde konaklamıştım, orada vardı.
Önündeki şirin verandası, salıncağı ve kütük oturma birimleriyle dışarıda da içerisi kadar keyifli bir mekan oluşturulmuş. Bizim gittiğimiz tarihlerde hava biraz serin ve yağışlı olduğundan verandayı çok değerlendiremedik. Oysa ki tam kahve içip kitap okumalık bir yerdi. Eğer siz de bizim gibi kahve sevenlerdenseniz şu köşede bir kahve içmeden gitmeyin deriz. Odanızda su ısıtıcı,çay ve kahve bulunuyor.
Otelin kahvaltısına gelecek olursak oldukça zengindi. Kavurmasından, peynir, zeytin çeşitlerine, bal kaymak ve reçellerden, patates kızartmasına varana kadar doyurucu bir sofra kuruyorlar. Yumurtayı da sizin isteğinize göre pişirip servis ediyorlar. Kahvaltı saati için bir sınırlama yok, 09.30’da başlıyor, dilediğiniz zaman gelip kahvaltınızı yapabiliyorsunuz. Restoran kısmı dışarıdan gelen misafirlere de açık. Yalnızca Abant Gölü Tabiat Parkı’ nı gezip günübirlik gidip dönmeyi planlıyorsanız buraya uğrayıp kahvaltınızı yapıp sonrasında Abant Gölü çevresinde yürüyüşünüzü yapabilirsiniz. Hem otel müşterilerine hemde dışardan gelenlere açık olduğundan restoran kısmı haftasonu epey kalabalık oluyor, dolayısıyla kahvaltıya gelmek isterseniz önceden arayıp rezervasyon yaptırmanızda fayda var.
Sonuç olarak keyifli bir gün geçirdikten sonra bizim için dönüş yolculuğu başladı. Siz de bizim gibi Abant Yeşil Ev’i deneyimlemek isterseniz yolunuzu Abant’a düşürebilirsiniz. En azından buraya uğrayıp Yeşil Ev restoranda bir kahvaltı yapın ya da mola verip bir çay,kahve için deriz. Abant Yeşil Ev siz gezginleri bekliyor.